Hakkında yapılan takip kesinleşmeden (kendisine icra emri tebliğ edilmeden) önce icra kefilinin muvafakatı geçerli olmayacağından, bu muvafakat üzerine yapılan maaş haczinin de sonuç doğurmayacağı (icra kefilinin, icra emri tebliğinden ve sürelerden feragat etmiş olsa bile, takip kesinleşmeden kefilin maaşına haciz konulamayacağı)-
- 12. HD. 22.11.2010 T. 12205/26998
- 12. HD. 12.10.2010 T. 9932/23042
- 12. HD. 05.10.2010 T. 9342/22127
- 12. HD. 12.07.2010 T. 7245/18658
- 12. HD. 25.02.2010 T. 22299/4356
- 12. HD. 23.02.2010 T. 2066/3971
- 12. HD. 24.11.2009 T. 15048/23624
- 12. HD. 13.07.2009 T. 7377/15602
- 12. HD. 22.04.2009 T. 569/8847
- 12. HD. 21.11.2008 T. 16653/20593
- 12. HD. 20.06.2008 T. 10240/13127
- 12. HD. 22.01.2008 T. 22961/884
Haciz yapılan adreste daha önce borçluların faaliyet gösterdiği, borcun doğumundan sonra aynı yerde borçlulardan birinin torunu, diğerinin ise yeğeni olan, davacı 3. kişinin aynı faaliyet konusuna sahip iş yerini açtığı, ödeme emrinin haciz mahallinde tebliğ edildiği dikkate alındığında, İİK 97/a maddesinde düzenlenen karinenin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu-
Adres hanesine yazılan "Mernis Adresi" ibaresine dayanılarak tebliğ memuru tarafından Tebligat Kanunu mad. 21/2 'ye göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
Depo emrinde ödenecek meblağın Türk Lirası olarak gösterilmesi gerekeceği (Yabancı para üzerinde depo emri çıkarılamayacağı)- «...Euro’nun Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığını teşkil eden borç ile takip giderlerinin takip dosyasına yatırılması...» şeklinde depo kararı verilemeyeceği (Depo emrinde, yatırılması istenen meblağın Türk Lirası tutarının açıkça belirtilmesi gerekeceği) - Yatırılması gereken takip masraflarının miktarının da açıkça belirtilmeden depo kararı verilemeyeceği-
İİK. 177/I-3'e göre iflâs kararı verilebilmesi için, "konkordato mühleti verilmesi talebinin reddi" veya "konkordatonun tasdiki talebinin reddi" kararlarının kesinleşmiş olması gerektiği–
Şikayetçi üçüncü kişinin, "haczi yapılan menkuller üzerinde rehin alacağı olduğunu" ileri sürerek, "satış ve sonraki aşamalarda rüçhanlı alacaklı olarak kabul edilmesini ve paylaştırma aşamasında bu durumun göz önüne alınmasına" yönelik yaptığı başvurunun, satış sonrasında sıra cetveli yapılması halinde sıra cetveline itiraz olarak, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmaması durumunda ise memurluk işlemini şikayet yoluyla ileri sürülebilecek iddialar olup, mahkemece bu aşamada anılan şikayetin dinlenme olanağı bulunmadığından reddi gerekirken istemin esasının incelenerek reddinin isabetsiz olduğu-
Davacının takibe koyduğu çeklerin keşide tarihlerinin davalının takibine dayanak teşkil eden bononun vade tarihinden sonra olduğu, dolayısıyla davalı alacağının daha önceki bir tarihte doğduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.