Mevcut borca karşılık yeni alacak senetleri verilmesinin itfa sayılmayacağı-
Borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması gerekeceği-
Borçlunun İİK'nun 71. maddesine dayalı olarak takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ödendiği nedenine dayalı itfa itirazının incelenmesinde; alacaklı tarafından imzası ikrar edilen sözleşmede, ödemenin yapılması halinde dosyanın işlemden kaldırılacağı kabul edildiğinden ve dosya borcu için ödemenin yapıldığı görüldüğünden, yine alacaklı tarafından imzası ikrar edilen ve grafolojı ve sahtecilik uzmanın raporuyla da söz konusu belgede tahrifat yapılmamış olduğu anlaşıldığından, tarafların anlaşmalarına uygun olarak ödeme yapıldığına göre dosya borcunun infaz edildiğinin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İİK. 33’deki ‘itfa’ sözcüğünden sadece ‘ödeme’ anlaşılmayacağı, bunun yanında ‘ikna, bağışlama, af, terkin, takas, alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmesi’ gibi alacağı sona erdiren her türlü hukuki sebebin, bu kavram içinde düşünülmesi gerekeceği–
Borçlunun ödemeye ilişkin olarak dosyaya bazı belgeler sunduğu görüldüğünden, mahkemece, borçlunun dosyaya ibraz ettiği belgelerin İİK. mad. 71/1 kapsamında incelenip değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İİK. mad. 354 uyarınca müştekinin feragat etmesi veya borcun itfa edildiğinin sabit olması halinde dava ve bütün neticeleriyle beraber cezanın düşeceğinin belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken, kanunda yer almadığı halde, "ayrıca borcu karşılayacak malın haczedilmesi halinde de dava ve cezanın düşeceğinin belirtilmesi"nin hatalı olduğu- Kendisini vekil ile temsil ettiren müşteki lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken müşteki vekili yararına hükmedilmemesinin isabetsiz olduğu-
Muhtarlara verilen ödeneğin haczedilmez olduğunu belirleyen bir yasal düzenleme bulunmadığı-
İhtiyati haciz talebine dayanak sözleşmenin İstanbul’da imzalandığı konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı; taraflar arasında başka borç ilişkilerinin bulunması ya da bu sözleşmenin başka borç ilişkilerine istinaden düzenlenmesinin, söz konusu sözleşmenin geçersizliği sonucunu doğurmayacağı gibi bu yönde de bir iddia ileri sürülmemiş olduğundan İİK’nun 258.maddesindeki atıf nedeniyle aynı Kanunun 50.maddesine göre akdin yapıldığı yer mahkemesinin herhangi bir ek koşul aranmaksızın yetkili olduğu-
Mahkemece, belge içeriğinin ilgili yasa maddesinde yazılı vasıfta bulunmadığı, ancak alacaklı vekilinin cevabında kadın yönünden 28.04.2004 tarihine kadarki birikmiş nafakadan feragat edildiği, takibin de 28.04.2004'ten sonraki kadın ve çocuk için ödenmesi gereken nafaka alacaklarına yönelik başlatıldığı , kabulü nazara alınıp gerektiğinde bilirkişiden rapor alınarak, fazla talebin bulunup bulunmadığı tetkik edildikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.