Taşınmaz haczinin geçerliliği ve tamamlanması için tapuya tescilini öngören bir zorunluluk bulunmadığı- borçlunun içinde haciz kararı ve haciz müzekkeresi bulunan takip dosya fotokopisini alarak 16.10.2014 tarihinde taşınmazına haciz konduğunu öğrendiği halde İİK'nun 16.maddesi uyarınca yedi günlük şikayet süresini geçirdikten sonra 05.11.2014 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunup şikayetin süreden reddinin gerektiği-
Senedin, keşideci bölümünde, şirket temsilcisinin (aynı kişinin) elinden çıkmış iki imzasının bulunması halinde ve imzalayanın şirket temsilcisi olması durumunda, imzalardan şirket kaşesi üzerine atılanın şirket adına, açığa atılan diğer imzanın da, imza sahibinin şahsı adına atılmış olduğunun kabulünün zorunlu olduğu, her iki imzanın kaşe dışında olması halinde de, birisinin şirket adına, diğerinin de aval olarak atıldığının kabulü gerekeceği, zira, senetteki borçtan sorumlu olmak için, keşidecinin tek imzası yeterli olup; birden fazla imza atılmasına gerek bulunmadığı-
TMK'nun 617.maddesinde düzenlenen mirasın reddinin iptali davasının, borçlu mirasçının mirası reddettiği günden itibaren altı aylık süre içinde açılması gerekeceği-
Bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde vadesi gelmeyen senede yönelik icra takibi yapılmasına ilişkin icra memur muamelesini şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde yapılması gerektiği-
İcra mahkemesince borçlunun itiraz dilekçesine ekli olarak ibraz ettiği belgelerden borcun itfa veya imhal edildiğinin anlaşılması halinde borca itirazın kabulü gerekeceği; mahkemece «taraflar arasında cari hesabın olduğundan bahisle ticari defterler bilirkişi incelemesi yaptırılarak uyuşmazlığın çözülemeyeceği—
Davacılar "takibe konulan senetle ilgili davalıya borçlu olmadıklarını" usulüne uygun delillerle ispat edemediklerinden, açılan menfi tespit davasının reddine karar verileceği-
Borçlunun "12 örnek" iflâs ödeme emrine 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra itiraz etmiş olması halinde, alacaklının İİK. 173'e göre ticaret mahkemesinden iflâs kararı verilmesini isteyebileceği–
3. kişinin, taraf olmadığı icra takibinin ve bu dosyada borçlunun mallarına konulan haczin kaldırılmasını isteme hakkı bulunmadığı, bu konudaki talebin ileride “sıra cetveline itiraz” davası/şikayeti olarak ileri sürülebileceği-
İhtiyati tedbirin verildiği tarihte yürürlükte bulunan HMK'nun 393/1. maddesine göre, tedbirin verildiği tarihten itibaren bir hafta içinde, verilen tedbirin uygulanmasının talep edilmesinin zorunlu olduğu- Mahkemece 17/02/2020 tarihinde tedbir verildiğine ve bir haftalık yasal süre 24/02/2020 tarihinde dolduğuna ve talepçi vekilince de, anılan yasal sürede tedbirin uygulanması istenmediğine göre, HMK'nun 393/1. maddesi uyarınca tedbirin kendiliğinden mürtefi olduğu- Bu durumda ortada itiraz edilecek bir tedbir kararı dahi bulunmadığı- Bir an için talepçi vekilinin 24/02/2020 tarihli dilekçesi tedbir kararındaki takdir edilen teminata ilişkin itiraz dilekçesi olarak değerlendirildiğinde de, bu kez itiraz üzerine mahkemece verilen bir karar olmaması hali gündeme geleceğinden, HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ortada istinafa tabi bir kararın bulunmadığı-
İİK.’nun 54/a maddesindeki “askerlik hizmetinin devamı süresince, bu maddede yazılı kişiler aleyhine yapılacak takiplerde, icra memurunun borçluya ‘kendisine bir temsilci tayin etmesi için’ mühlet vereceğine ve takibi bu sürenin bitmesine bırakacağına” ilişkin hükmün, kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece doğrudan doğruya gözönünde bulundurulması gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.