Tasarrufun iptali davalarında "yetki itirazı"nın, davalılarca en geç ilk oturumda ve esasa girilmeden önce ileri sürülmesi gerekeceği–
9. HD. 04.06.2018 T. E: 2015/20417, K: 12542-
Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, kambiyo senedine mahsus yapılan takipte sair itiraz ve şikayetleri ile birlikte yetki itirazında bulunduğu, bu itirazın İİK 169/a maddesi kapsamında borca itiraz mahiyetinde olduğu-
Kesin yetki kuralının söz konusu olmadığı hallerde mahkemelerin yetkisine yönelik itirazlar, ilk itirazlardan olup, bu hususun mahkemece öncelikle ve esasa girilmeden ön sorunlar gibi incelenip karara bağlanacağı-
Takip dosyasında vekalet bulunması halinde ödeme emrinin vekile tebliğ edileceği-
Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliğinin 13/1.maddesine göre adres beyan formundaki bildirimlerin aksi sabit oluncaya kadar geçerli olacağı-
Takip talebinde bulunmayan borçlunun sonradan takibe eklenmek suretiyle taraf değişikliği yapılmasının mümkün olmadığı- İcra takibinde borçlu olarak gösterilen adi ortaklığın tüzel kişiliğinin ve taraf ehliyetinin bulunmaması sebebiyle itirazın iptali davasının görülebilmesinin koşulu olan geçerli bir icra takibinin varlığından söz edilemeyeceği, ayrıca itirazın iptali davasından sonra açılan menfi tespit davasında da hukuki yarar bulunmadığı-
İcra mahkemesinin kararlarının kesinleşmeden sonuç doğuracağı (uygulanacağı)–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.