Dava konusu haczin, borçluya ödeme emrinin bizzat tebliğ edildiği adreste yapıldığı, haciz adresinde borçlu adına evraklar bulunduğu, borçlu ile 3. kişi şirketin ortağı arasında kardeşlik gibi yakın akrabalık bağı bulunduğu, bu kapsamda İİK 97/a maddesinde düzenlenen karinenin alacaklı yararına olduğu, ispat yükü altında olan ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip davacı 3. kişinin karinenin aksini kesin ve inandırıcı delillerle ispatlayamadığı anlaşılmakla mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önüne alınarak, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
İhtiyati hacze itiraz eden vekili, müvekkilinin yerleşim yerinin E., çekin keşide yerinin İzmir, muhatap bankanın da Urla olduğunu belirterek yetki yönünden ihtiyati hacze itiraz etmiş olup, mahkemece, yetki itirazında doğru yetkili yer gösterilmediğinden ve muterizinin adresinin İstanbul olması nedeniyle itirazın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesinde yer alan yetki kuralının kesin yetki olup olmadığı, iş kazasından kaynaklanan tazminat davaları yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun özel yetki kurallarının uygulama yeri bulunup bulunmadığı-
İhtiyati haciz kararının, verildiği tarihten itibaren 10 gün içinde ve kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinde infazının gerekeceği-
İcra ve iflas kanununda yer alan icra-iflas suçlarında borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması gerekeceği, bu durumda ödeme emrinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp, vekile de tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işlemi eksikliğinin söz konusu olduğu, o halde Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken borçlu asile tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline karar verilmesinin yerinde olmadığı-
İtirazın iptali davası-
Genel yetkili mahkemenin, dava açıldığı tarihte davalı gerçek ve tüzel kişinin yerleşim yeri mahkemesi olduğu, yerleşim yerinin, TMK. hükümlerine göre belirleneceği- HMK. mad. 7 gereğince; davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği (İİK. mad. 50; HMK. mad. 447/2; HMK. mad. 6 c: 1)-
Dava, araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, “davalının borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, davalının ikametgâhının İzmir olması nedeni ile İzmir dışında açılmış icra takibi ve davanın reddi” doğrultusundaki kararının yerinde olduğu-
İtirazın iptali davası-
2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nun 15/2. maddesinde yer alan “Yargıtay’ca ……. kesin karara bağlanır” hükmü ile yasa koyucunun bozma kararına karşı direnme yolunu kapamayı amaçladığının, Yargıtay Özel Dairesince verilen kararın kesin olduğunun, kuşku ve duraksamadan uzak olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.