Borçlu ile kardeşi arasındaki tasarrufun İİK 278/3-1 madde gereğince bağışlama niteliğinde olup batıl olduğu, İİK. mad. 280 gereğince davalının kardeşi olan borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğu ve bu durumda da tasarrufun iptali gerektiği-
Taşınmazlar hakkında istihkak davası açılabilir mi?
Haciz tutanaklarının, İİK mad. 105 kapsamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğu, davalı 3. kişinin borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğu görüldüğünden, dava konusu tasarrufun İİK mad. 280/1'e göre; mutad ödeme olmaması nedeniyle de İİK mad. 279/2'ye göre tasarrufun iptali gerektiği- Tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücretinin, takip konusu alacak miktarı ile (kat'i aciz belgesi düzenlenmiş ise aciz belgesindeki miktar) iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden nispi olarak hesaplanacağı-
İcra mahkemesince, öncelikle yetki itirazının kabulünden sonra dosyanın süresinde yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi talebinde bulunulup bulunulmadığının denetlenerek, süresinde gönderilmesi talebinde bulunulmamış ise takibin açılmamış sayılması gerekeceği-
İhdas nedeni yazılı olmayan bononun aradaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu iddia eden tarafın iddiasını yazılı delille ispatlamak zorunda olduğu-
Davalının alacaklı olduğu menfi tespit davası ile kanıtlandığından takip yolu bakımından ortadan kaldırılan icra takibindeki haciz nedeniyle davalının sorumluluğundan söz edilemeyeceği-
İİK. 99 uyarınca, icra müdürlüğünce alacaklı vekiline (yüzüne karşı, imzası alınmak suretiyle) yedi günlük süre verildikten sonra, ayrıca kendisine tebligata gerek bulunmadığı—
"Bir hukuki işlemi -örneğin, borç ikrarını, senetteki imzanın kabulünü- ilgilendirmeyen" tutanakların aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu, buna karşın, "bir hukuki işlemi ilgilendiren" tutanakların aksinin ise ancak yazılı delil ile isbat edilebileceği–
İptal davalarının önkoşulu olan aciz belgesinin dava açılmadan, dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasından ve hatta hükmün Yargıtay'ca onanmasından veya bozulmasından sonra bile sunulabileceği- Borçlu şirketin kiracı olarak bulunduğu işyerinden ayrılması sebebiyle bu işyerinde haczin yapılamadığı ve yapılan diğer haczin de dava konusu alacak ile ilgisiz olduğu anlaşıldığından, borçlu hakkında düzenlenmiş kesin aciz belgesi ya da geçici aciz belgesi yerine geçen haciz tutanağı bulunmadığından, "dava şartının gerçekleşmediği" düşünülerek iptal davasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.