İpotekli alacaklı, üçüncü kişiye ait teferruat niteliğindeki menkul mallar üzerinde rehin hakkı kazanamayacağından, ipoteğin, bu mallar yönünden geçersiz sayılacağı, teferruat niteliğindeki menkul mallar hisseli ise davacının hissesi oranında ipoteğin iptali gerekeceği («İpotekli alacaklının iyiniyetli olması halinde, rehin hakkının korunacağı»na i-lişkin görüşün yasal dayanağı olan MK. m.988 hükmünün ancak menkul mallar üzerinde emin sıfatıyla zilyetten aynî hak kazanma olanağı ta-nıdığı ipotekli alacaklının, teferruat niteliğindeki menkul malların zil-yetliğini elde etmedikçe bu hükümde yararlanamayacağı)-
Medeni Kanunumuzun birinci maddesine göre kanunun yorumunda, lafzı kadar ruhunun da esas teşkil edeceği, her hükmün lafzının ruhu ile kontrol edilmesi gerekeceğine dair İçtihadı Birleştirme Kararı-
İpoteğe rızası gereken eşin talebi üzerine, satış işlemlerinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
İİK.nun 61/l. maddesi (2). cümlesinin, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takipleri hakkında da uygulanacağına dair bir hükmün mevcut olmadığı-
Vergi dairesi memurunun düzenlediği yoklama fişindeki ikrar ve imzanın ilgisini (ifade sahibini) bağlayacağını-
Takibin iptali nedeniyle menfi tespit davası konusuz kalsa bile mahkemece dava tarihi itibariyle haklılık durumu üzerinde durularak vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin gerekeceği-
Mümeyyiz olmayan kimse tarafından, diğer taraf aleyhine, Medeni Kanunun 15 inci maddesindeki koruyucu kuralların ileri sürülmesinin, hal ve şartlara göre iyiniyet esaslarına aykırı bir durum niteliğini taşıyabileceği, gerçekten mümeyyiz olmayan kimse, temyiz kudretine sahip olsa idi aynı suretle hareket edecek, yani normal zekalı bir insan dahi aynı tarzda muamelede bulunacak idi ise, temyiz kudretinden mahrum olduğunu ileri sürerek muamelenin hükümsüzlüğünü dermeyan edememesi gerekeceği, aksi takdirde, temyiz kudretinden mahrumiyetin, hukuki işlemlerde gerekli emniyeti ortadan kaldırabileceğine dair İçtihadı Birleştirme Kararı-
Dava, aile konutu sebebiyle ipoteğin kaldırılması ve tapu iptali ile tescile ilişkin olduğundan iki bağımsız talep olduğu ve ipoteğin kaldırılması talebi yönünden ipotek bedeli üzerinden, tapu iptali ve tescil talebi yönünden ise taşınmazın değeri üzerinden hesaplanacak nispi peşin harcı tamamlaması için davacıya süre verilmesi gerekeceği-
Bir taşınmazın aile konutu olarak özgülenmesine ilişkin şerh olmasa dahi kimi du­rumlarda tapu maliki olmayan ve bu özgülemeden yararlanan eş kendi rızası dışın­da tapu maliki eşin yaptığı tasarrufların ortadan kaldırılmasını isteyebileceği-
Menfi tespit davasına ilişkin dava dosyasında mündemiç ipotek resmi senedin şartlar başlıklı bölümünde ''... lehine ipotek verilen kişinin alacaklı bankaya ... vermiş olduğu ... ve vereceği kefalete dayalı taahhütlerden banka lehine imzalan kefaletler ve diğer her türlü sözleşmeler ile sebep ve ciheti ve kaynağı ne olursa olsun bankaya karşı asaleten veya kefaleten adı geçenlerin doğmuş ve doğacak her türlü kredi ve borçlarının teminatı olmak üzere ...TL bedelle ...'' denildiğinden, icra takibine konu olan borç da lehine ipotek verilen dava dışı üçüncü şahsa kefaleti sebebiyle bankaya olan borcundan kaynaklandığından ve davacının resmi merci önünde hazırlanan ipotek senedindeki taahhüdü kendisini bağlayıcı nitelikte olduğundan, bu ilkeler dikkate alınarak karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.