İİK.nun 61/l. maddesi (2). cümlesinin, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takipleri hakkında da uygulanacağına dair bir hükmün mevcut olmadığı-
Vergi dairesi memurunun düzenlediği yoklama fişindeki ikrar ve imzanın ilgisini (ifade sahibini) bağlayacağını-
Takibin iptali nedeniyle menfi tespit davası konusuz kalsa bile mahkemece dava tarihi itibariyle haklılık durumu üzerinde durularak vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin gerekeceği-
Mümeyyiz olmayan kimse tarafından, diğer taraf aleyhine, Medeni Kanunun 15 inci maddesindeki koruyucu kuralların ileri sürülmesinin, hal ve şartlara göre iyiniyet esaslarına aykırı bir durum niteliğini taşıyabileceği, gerçekten mümeyyiz olmayan kimse, temyiz kudretine sahip olsa idi aynı suretle hareket edecek, yani normal zekalı bir insan dahi aynı tarzda muamelede bulunacak idi ise, temyiz kudretinden mahrum olduğunu ileri sürerek muamelenin hükümsüzlüğünü dermeyan edememesi gerekeceği, aksi takdirde, temyiz kudretinden mahrumiyetin, hukuki işlemlerde gerekli emniyeti ortadan kaldırabileceğine dair İçtihadı Birleştirme Kararı-
Dava, aile konutu sebebiyle ipoteğin kaldırılması ve tapu iptali ile tescile ilişkin olduğundan iki bağımsız talep olduğu ve ipoteğin kaldırılması talebi yönünden ipotek bedeli üzerinden, tapu iptali ve tescil talebi yönünden ise taşınmazın değeri üzerinden hesaplanacak nispi peşin harcı tamamlaması için davacıya süre verilmesi gerekeceği-
Bir taşınmazın aile konutu olarak özgülenmesine ilişkin şerh olmasa dahi kimi du­rumlarda tapu maliki olmayan ve bu özgülemeden yararlanan eş kendi rızası dışın­da tapu maliki eşin yaptığı tasarrufların ortadan kaldırılmasını isteyebileceği-
Menfi tespit davasına ilişkin dava dosyasında mündemiç ipotek resmi senedin şartlar başlıklı bölümünde ''... lehine ipotek verilen kişinin alacaklı bankaya ... vermiş olduğu ... ve vereceği kefalete dayalı taahhütlerden banka lehine imzalan kefaletler ve diğer her türlü sözleşmeler ile sebep ve ciheti ve kaynağı ne olursa olsun bankaya karşı asaleten veya kefaleten adı geçenlerin doğmuş ve doğacak her türlü kredi ve borçlarının teminatı olmak üzere ...TL bedelle ...'' denildiğinden, icra takibine konu olan borç da lehine ipotek verilen dava dışı üçüncü şahsa kefaleti sebebiyle bankaya olan borcundan kaynaklandığından ve davacının resmi merci önünde hazırlanan ipotek senedindeki taahhüdü kendisini bağlayıcı nitelikte olduğundan, bu ilkeler dikkate alınarak karar verilmesi gerekeceği-
Muvafakatnamedeki imza davacı kadına ait olmasa da ipotek tesisi için eşin rızasını alma yönünde girişimi olan bankanın taşınmazın aile konutu niteliğini bilmediğinin söylenemeyeceği, muvafakat belgesindeki imzanın rızası gereken davacı eşe ait olup olmadığını araştırmadan aile konutu üzerine ipotek tesis ettiren ipotek alacaklısı banka ile halefiyet yoluyla ödediği tutar oranında alacakla birlikte rehin haklarına sahip olan kefilin TMK mad. 1023'de düzenlenen tapuya güven ilkesinden yararlanamayacağı- Fer’i müdahil banka hakkında hüküm kurulması ve bankanın yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu-
'Alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla yapıldığı' iddia edilerek açılmış olan ipoteğin (ipotek işleminin) iptâli davası sırasında, ipoteğin paraya çevrilip, ortada iptâli gerektirecek bir işlemin kalmadığının (davanın bedele dönüştüğünün) açılması ve davalı şirketin bütün aktif ve pasifleri ile birlikte başka bir şirkete devredilmiş olduğunun saptanması üzerine, HUMK. 186 (şimdi; HMK. 125) gereğince davacıya 'devralan şirket hakkında davaya devam edip etmeyeceği' sorularak, 'davacının alacak ve fer'ilerini (eklentilerini) geçmemek üzere ipotek bedeline hasren davanın kabulüne' karar verilmesi gerekeceği-
Şuf’a hakkı doğduktan sonra, şuf’alı payın hükmen de olsa el değiş-tirmesinin, şuf’a hakkının kullanılmasını etkilemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.