Elbirliği ( iştirak ) halinde mülkiyete, tbir ortağın tek başına dava açabileceği, ne var ki, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği-
Taraf teşkili bakımından iştirakin sağlanacağı, miras bırakanın çekişme konusu taşınmazları temlik ettiği tarihlerde fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda rapor alınacağı ve tarafların tüm delillerinin toplanarak, soruşturmanın eksiksiz tamamlanacağı, miras bırakanın ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde ise, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak bir karar verilmesinin gerekeceği-
Davacılar arasında elbirliği şeklinde sorumluluk olup aralarında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğundan mirasçıların murislerinin keşidecisi olduğu bonoya yönelik menfi tespit davasını açmak için hep birlikte hareket etmeleri ya da miras şirketine mümessil tayin ettirilerek dava şartının yerine getirilmesi gerektiği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde sözleşmeye konu edilen taşınmazın paylı olması nedeniyle, davadaki fesih talebinin incelenebilmesi için, TMK'nın 692. maddesi gereğince, taşınmazda yapılacak inşaatla ilgili sözleşme yapan tüm paydaşların, zorunlu dava arkadaşı olarak davada taraf olarak yer almalarının gerekeceği-
HMK'ya göre; taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar davanın erteleneceği, bununla beraber hâkimin, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebileceği- Dava açıldıktan sonra vefat eden davacının vefatından sonra, yargılamaya devam edilebilmesi için, mirasçıların tamamının davaya katılımının sağlanması, bunun mümkün olmaması halinde; tüm mirasçılardan izin alınması veya terekeye temsilci atanması yoluyla taraf teşkilinin sağlanması konusunda davacı vekiline süre tanınarak, taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerektiği-
Vekâletin sunulması kanuni vekâlet ücretine hükmedilmesi için yeterli olup, davalılar arasında da zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan bu davalı yararına da karar tarihinde geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden nispi vekâlet ücretine takdir edilmesi gerektiği-
Borçlu ve onunla hukuki muamelede bulunan üçüncü kişi arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan her ikisininde davalı olarak gösterilmesi gerektiği-
İİK. nun 97/XVII maddesine dayalı olarak istihkak davasına karşı açılan tasarrufun iptali davalarının nispi harca tabi olduğu-
Davalı borçlu ile 3.kişi arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunması nedeniyle davalı 3. kişiler vekilinin yetki itirazının HMK'nin 60. maddesi gereğince borçlu açısından da hüküm ifade edeceği-
Davaya konu, davalıdan istenen aidat miktarı ve faiz oranı genel kurul kararları ile belirlendiğinden ve genel kurul kararları da sözleşme niteliğinde olduğundan, davalı ortaktan aidat borcunu geç ödemesinden dolayı istenebilecek azami faiz oranı TBK'nın 120/2. maddesinde düzenlenmiş yılık temerrüt faiz oranı olup, davacı kooperatifin genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranının, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 2/1. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.