Kiracı ödemeye ilişkin yazılı belge sunduğuna göre bu belgenin aksini de davacı kiralayan ancak aynı kuvvette yazılı belge ya da kesin delillerle kanıtlayabileceği-
İcra Müdürlüğü'nün takip dosyasına konu ilk 18 aylık kira bedeli olarak verilen bono bedellerinin tamamı icra dosyasına ödendiğine göre, her iki takip dosyası birlikte nazara alınarak aylık kira bedeline göre toplam alacağın hesaplanması, toplam alacaktan İcra Müdürlüğü'nün takip dosyasında İİK 84.maddesine göre gerekli masraflar düşüldükten sonra kalan meblağın kaç aya isabet ettiğinin bulunması, kira bedeli karşılığından fazla ödeme varsa yapılan fazla ödemenin İcra Müdürlüğü'nün takip dosyasından mahsup edilerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Temerrüt nedeniyle tahliye ve alacak istemine ilişkin davada; TBK. mad.315 gereğince davalıya gönderilen ihtarnamede yasal 30 günlük ödeme süresi verilmediğinden, davacının tahliye isteminin kabulünün gerekeceği-
Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Davalı borçlunun takibe konu edilen kira alacaklarını davacı alacaklıya ödediğini yazılı belge ile kanıtlamak zorunda olduğu, bu nitelikte bir belge ibraz edilmediğinden kesinleşen takip nedeniyle tahliye kararı verilmesi gerekeceği-
Fesih nedeniyle cezai şart istenebilmesi için; feshin, haklı ve hukuka uygun olması zorunlu olduğu- Temerrüt nedeniyle tahliye davası açma koşullarının bulunması durumunda bile, mahkeme kararı ile tahliye ilamı alınmadığı sürece akdin sona erdiğinden söz edilemeyeceği-
6183 s. K. mad. 79 gereğince açılan itirazın iptali ve alacak istemine ilişkin davada, haciz ihbarnamesinin taşınmaz kira sözleşmesi ile patent hakkının kiralanmasına ilişkin hak ve alacaklara ilişkin olduğu ve bi lirkişi raporundan davalının dava dışı vergi borçlusuna anılan sözleşmeler gereğince borcu bulunmadığının tespit edilmiş olduğu- 6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirleneceği-
Yerel mahkemece verilen ilk kararda “istihkak iddialarının kabulüne” karar verildiği, asıl ve birleşen dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmadığı gibi, kararda da her bir talep sonucunun (olumlu ya da olumsuz) karşılanmadığı, yalnızca kabul yönünde verilen bu kararın infaza elverişli nitelikte bulunmadığı, direnme kararında da bu kez “asıl ve birleşen davada istihkak iddialarının kabulüne” denildiği, dava dilekçesindeki talepleri karşılayacak biçimde bir karar verilmediği kararın HMK’nın 297. maddesinde öngörülen niteliklere haiz olmadığı, denetime olanak sağlamadığı ve bu hâliyle infazının da mümkün olmadığı görülmekle, mahkemece dosya kapsamı ve usulî kazanılmış haklar da dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde açıklanarak, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluşturulması gerektiği-
Davalının 30 günlük ödeme süresi içinde ödeme yaptığı temerrüdü gerçekleşmediği anlaşılmakta olup mahkemece davanın kabulü kararının yerinde olmadığı-
Kira bedelinin tespiti istemine ilişkin davada, emsal kira sözleşmeleri değerlendirmeden inceleme yapan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulamayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.