TMK'nın 588. maddesinden kaynaklanan davaların taşınmazın aynına (mal varlığına) yönelik olduğu, bu davalarda görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu-
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesinin, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturacağı, bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekeceği, bu tür işlerin, 6100 sayılı HMK’nin 382/(2). fıkrasının ç-1) bendi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanun'un 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görüleceği ve işin niteliği itibarıyla maktu harç alınacağı, tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçılarının isteyebileceği-
Davalı kiracı, 1 yıl süreli kira sözleşmesinin süresinin bitiminden en az 15 gün önce kira sözleşmesinin yenilenmeyeceğine dair yazılı bildirimde bulunmadığından, sözleşmenin 1 yıllık sürenin sonundan itibaren kendiliğinden aynı koşullarda bir yıl uzamış olduğu; kira sözleşmesi yenilendikten sonra, davalı yenilenen kira sözleşmesinin süresi dolmadan kiralananı erken tahliye edip, kiralanana ait anahtarları teslim etmiş olduğundan ve davacı usule uygun teslim edilmediğini belirtse de, "anahtarı teslim aldığını" kabul etmekte olduğundan, anahtar teslim tarihinden sonraki süreçte, davalının sorumluluğu taşınmazın olağan şartlarda yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar olan süre ile sınırlı olduğu- 
Müdahalenin men’i, tescil ve tapu kayıt iptali ve yıkım gibi istekleri içeren gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri ile yıkımı istenen yapının kıymetinin toplamının davanın değerini teşkil edeceği gerek mahkemenin görevi ve gerekse tahsil edilecek harcın bu değer gözetilmek suretiyle belirleneceği, bunun ise keşfen belirlenen değer olacağı-
Tasarrufun iptali davaları ile hedeflenen hukuksal sonuç para alacağına kavuşmak olduğu; tasarrufa konu taşınmazın aynına ilişkin bir çekişme bulunmadığı; dolayısıyla davalı üçüncü kişi adına kayıtlı taşınmazın uyuşmazlığın konusu olmadığı; HMK'nın 389 ve izleyen maddelerine göre uyuşmazlık konusu olmayan mal varlığı değerleri üzerine ihtiyati tedbir konulması mümkün olmadığından, mahkemece ihtiyati tedbir isteminin kabul edilmediği- Para alacağına ilişkin davalarda başvurulacak geçici hukuki koruma tedbirinin öncelikle ihtiyati haciz olduğu; ancak ne var ki, davalılar tensip kararını istinafa taşımadığından tasarrufa konu taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulması işlemine dair mahkemece yapılan bu hatanın eleştirilmekle yetinildiği-
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemi-
TMK. mad. 702 son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan herhangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgilerinin düzeltmesini isteyebileceği ve ayrıca bu işlerin, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılmasının da mümkün olduğu- HMK. geçici birinci maddesi gereğince kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmayacağından kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra yapılan taleplerin tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla yöneltilerek yapılması gerekeceği- Tapu sicilinin düzeltilmesi işlemlerinde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılması ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanması gerektiği- Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerektiği- Tapu müdürlüğünün ilgili sıfatıyla yasal hasım olmasından dolayı yargılama giderlerinden ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiği-
Muayyen mal vasiyetinin yerine getirilmesinin, miras bırakanın mirasçılarına karşı açılacak dava ile gerçekleşebileceği -
8. HD. 20.04.2021 T. E: 2018/7851, K: 3707-
Toplu rehin durumunda, ipotek alacaklısının alacağı gününde ödenmemişse, üzerinde toplu (birlikte rehin) kurulmuş olan taşınmazların her birinin aynı zamanda satılmasının talep edilmek zorunda olduğu, böylece alacaklının istediği taşınmazı sattırarak keyfi davranmasının önlenilmek istendiği- Alacaklı banka tarafından, asıl kredi borçlusu kooperatif ile ferdileşme işlemi sonucu taşınmazları ipotek yükü ile devralan taşınmaz malikleri hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılmış olup taşınmazlar üzerindeki ipotekler toplu ipotek olmasına rağmen bu taşınmaz aleyhine takip yapılmadığı anlaşıldığından, TMK. mad. 873/3 gereği, müşterek ipotek konusu tüm taşınmazlar aleyhine takip yapılmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.