Davanın 2010 yılında açıldığı menkul rehninin ise dava açıldıktan sonra mahkeme kararı ile kaldırıldığından dava tarihi itibariyle davacı bankanın dava açmakta haklı olduğunun kabulü ile harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalının sorumlu tutulması gerektiği-
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 72/7. maddesine göre, borç ödenmiş olursa menfi tesbit davasının istirdata dönüşmesi gerekeceği-
Kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmalar geçersiz olduğundan (TBK. mad. 346), kiracının sıfatı gereğince; mahkemece değerlendirmenin sadece takip tarihi itibariyle "muaccel" hale gelen ödenmemiş kira alacağı yönünden yapılması gerekeceği, muacceliyet şartı gereğince istenen aylar kirasının değerlendirilmeye tabi tutulamayacağı-
Taşınmazı kullanan kişi, haklı bir sebebe dayandığına inanarak veya bir edim karşılığı ya da davacının rızası dahilinde kullandığından bahisle yararlanmayı sürdürüyorsa (harici satış, fiili taksim, kira sözleşmesi vs.) bu gibi hallerde, rızanın ortadan kalkması veya tarafların aldıklarını iade etmesine kadar taşınmazı elinde bulundurma haksız ve kötü niyetli kullanım kabul edilmediği- R.ya dayalı kullanım, haksız ve kötü niyetli bulunmadığından tazminat ile sorumluluk da söz konusu olmadığı- Tarafların da kabulünde olduğu üzere, davalı ile davacı arasında dava konusu yerin satımı konusunda anlaşma yapıldığı ve davalının bu anlaşma uyarınca dava konusu yeri depo olarak kullanmaya başladığı ancak tarafların anlaşamamaları nedeniyle tapu devrinin yapılamadığı anlaşıldığından, davalının dava konusu taşınmaza davacının rızası ile girdiği sabit olduğundan, davacı, davalının kullanımına ilişkin onayını dava tarihinden önce geri aldığını kanıtlayamamış olup dosyaya davalı tarafa ihtarname çekildiğine dair bir belge de sunamadığından, ecrimisile hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Haczedilmezliğe ilişkin şikayet tarihinden sonra dosyanın infaz edilmiş olması, borçlu açıkça vazgeçmediği sürece, şikayetin esasının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
İlk celsede konusuz kalan davada, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6. maddesi uyarınca tarife hükümleriyle belirlenen vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerekeceği-
Sonradan kongre yapılmasının, öncekinin iptali için dava açılmasını –kural olarak– önleyeceği, ancak önceki kongrede, aleyhine karar alınmış olan üyelerin bunun tespiti için dava açabilecekleri –
Evlilik ölümle veya boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise, Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin “aile konutuna” sağladığı korumanın sona ereceği ve rıza alınmadan yapılan tasarruf işleminin yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.