Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davası-
İstifa dilekçesi ve ibraname ile kendi isteğiyle işten ayrılan ve istifa beyanının irade fesadı altında düzenlendiği usulünce ispat edilemeyen davacı işçinin, kıdem tazminatına hak kazanamayacağı- İbranamede miktar belirtmeksizin genel tatil ücretlerinin tamamını aldığı belirtilmiş ise de davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde davacının herhangi bir genel tatil çalışmasının olmadığı beyan edildiğinden ibranamenin bu yönüyle savunma ile çeliştiği; genel tatil ücreti alacağı yönünden anılan ibranameye değer verilemeyeceği-
Davacı yüklenici, kendisine yapılan ödeme tutarında yanıldığını iddia etmişse de, bu hususun esaslı hata olarak kabul edilemeyeceği- Yüklenici, ticaret şirketi olup ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiğinden, kendisine yapılan ödeme miktarını bilmesi ve buna göre mutabakatname imzalamak zorunda olduğu-
Mezkur hükme karşı davacı tarafın istinaf kanun yoluna başvurmamış olması sebebiyle varlığını ileri sürdüğü dönme hukuki sebebinden kaynaklı istemin reddine dair kararın gerekçesinin, davalı taraf bakımından usuli müktesep hak oluşturduğu, hal böyle iken Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf istemi üzerine İlk Derece Mahkemesinin hata sebebine dayalı davanın kabulüne dair kararı yerinde görülmeyerek kaldırılmış fakat bu kerre davacı yanca sözleşmedeki dönme hakkının kullanılmasının haklı nedenlere dayandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiği, ancak İlk Derece Mahkemesinin dönme hukuki sebebinden kaynaklı istemin reddine dair kararının gerekçesi davalı bakımından usuli müktesep oluşturduğu gibi Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 355. maddesine de uygun olmadığı anlaşılmakla bu hususlar gözardı edilerek verilen hükmün davalı yararına bozulmasına karar vermek gerektiği-
Satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşıldığından, zarar unsuru gerçekleşmemiş olacağı ve bu durumda taşınmaz hissedarının ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı, ihalenin feshine yönelik istemin işin esasına girilmeden ve taşınmaz hissedarı aleyhine ihale para cezasına hükmedilmeksizin  reddine karar verilmesi gerektiği- Taşınmazların tamamının satışına karar verilerek tamamı satışa çıkartıldığı halde, satış ilanında arsa payının ½ şeklinde ifade edilmesinin, taşınmazların ½ hissesinin satıldığı şeklinde yanlış anlaşılmaya sebebiyet verebileceği ve bu yanlışlığın ihalede talebi ve talibi etkileyecek nitelikte olduğu-
Davalı işverenin savunmasında fazla çalışma ve resmi ve dini bayramlarda,i ulusal tatillerde çalışmasının bulunmadığının bildirdiği, düzenlenen ibranamede ise fazla çalışma, resmi ve dini bayramlarda, ulusal tatil ücretlerinin ödendiğinin belirtildiği, savunma ile çelişkili ibranameye değer izafe edilemeyeceği-
Resmi akdin yapıldığı tarihte yaşlı ve çocuğu olmaması sebebi ile bakıma muhtaç olan davacı, temlikten sonra kendisine ve eşine bakılmaması üzerine hileye düşürüldüğünü anlamış olup, davacının resmi akit esnasında aldatıldığını bilmesine olanak olmadığından ve bu durumu bilmesi hayatın olağan akışına da ters olduğundan, kendisine ve eşine bakılmayacağını bilse idi zaten temlik işlemini yapmayacağının kuşkusuz olduğu gözetilerek, kendisine bakılacağına inandırılarak temlik yapılmasını sağlama hâlinin hile olarak kabul edilmesi gerektiği-
İbraname savunmasının, hakkı ortadan kaldırabilecek itiraz niteliğinde olduğu ve yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği- Çalışma şeklinin 24 saat mesai 48 saat dinlenme şeklinde olduğu durumlarda, işçi birinci hafta 3 gün ikinci ve üçüncü haftalar 2 gün dördüncü hafta yine 3 gün çalışacağından, ilk hafta (3x3=) 9 saat, ikinci ve üçüncü haftalarda (2x3=) 6 saat, dördüncü hafta ise yine (3x3=) 9 saat fazla çalışmış sayılacağı- Bilirkişi tarafından davacının fazla mesai ücreti hesaplanırken, yukarıda tanık beyanlarının hatalı değerlendirilerek, davacının 24 saatlik çalışmalarının denetime elverişli şekilde belirtilmemesi, çalışma saatlerinin yukarıda yazılı esaslara aykırı şekilde değerlendirilmesi ve günlük 14 saat çalışma sınırı aşılacak şekilde hesaplama yapılmasının hatalı olduğu-
Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ücret alacağı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine-
Hata ve hile hukuksal nedeniyle tapu iptali ve tescil davasının -tapudaki işlem tarihinden itibaren on yıldan fazla bir süre geçmiş olsa bile- hata ve hilenin öğrenilmesinden itibaren bir yıl içinde açılabileceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.