Daha önce götürülmeyen Ziraat Fakültesi’nin toprak bölümünde uzman üç akademisyen bilirkişi kurulu aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı incelenerek taşınmazların imar ve ihyasının hangi tarihte tamamlandığı konularında gerekçeli komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı rapor sunulmasının istenmesinin, davacının yaşı itibariyle taşınmazı imar-ihya edip edemeyeceğinin ve zilyetliğinin bulunup bulunmadığının etraflıca araştırılmasının gerekeceği-
Medeni Kanunun 706. Borçlar Kanununun 213 ve 238. maddeleri gereğince tapulu taşınmazların temlikinin genel kural gereği resmî şekil-de yapılması zorunlu ise de; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b. maddesinin bu kuralın istisnasını oluşturduğu (Kural olarak tapu dışı satımlar geçersiz (MK.705) ise de, ancak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde tapu dışı satıma geçerlilik tanınabileceği) -
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir...
TMK'nun 701 ve 702. maddeleri gereğince terekesi elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olduğu-Elbirliği mülkiyetine tabi terekeye dahil bir taşınmaz hakkında bir veya birkaç mirasçının tek başına dava açmasının olanaksız olduğu- TMK'nun 702. maddesi gereğince tasarrufi işlemlerde oybirliği aranacağı, dava açmada bir tasarrufi bir işlem olduğundan tüm mirasçıların birlikte açmaları gerekeceği- Dava sadece mirasçılardan ... tarafından açılmış, davacı vekili taşınmazın vekil edeni adına tescilini istemiş, mirasçılardan ... ile ... davaya muvafakat ettiklerini yazılı olarak bildirmiş iseler de, mirasçılık belgesi ve nüfus kayıtlarından bu kişiler dışında başka mirasçıların bulunduğu anlaşıldığı-
Terekeye dahil bir taşınmazların fiili taksime karine olabilmesi için taksim edildiği tarihten itibaren dava tarihine kadar en azından arada bir insan ömrünün geçmiş olması gerekeceği-
Öncesi tapusuz olan taşınmazlar menkul (taşınır) mal niteliğinde olup, yapılan satış ya da bağışla ve yerin teslimi ile mülkiyetinin TMK.nun 763 ve BK.nun 237/1. maddeleri gereğince alıcısına geçeceği-
hükme esas alınan bilirkişi raporunun 13. sayfasında (A) harfiyle gösterilen bölümün 1067,24 m2 olduğu, (B) harfiyle gösterilen bölümün 3912,76 m2 olduğu ifade edilmiş olmasına rağmen, raporun eki olan krokide (B) harfli bölümün 1067,24 m2, (A) harfiyle gösterilen bölümün ise 3912,76 m2 olduğunun belirtildiği- Böylelikle rapor içeriği ile eki kroki arasında çelişki yaratıldığı anlaşılmakta olup İlk Derece Mahkemesince, söz konusu bu çelişki giderilmeksizin, (B) harfli bölümün yüzölçümünün 1067,24 m2, (A) harfiyle gösterilen bölümün yüzölçümünün ise 3912,76 m2 olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmesinin isabetli olmadığı-
Ortaklığın giderilmesi davasına konu edilen 122 ada 13 parsel üzerinde bulunan ev, müştemilat ile 100 adet muhtelif meyve ağaçlarının 137 ada 5 parselde bulunan dükkanın ve 114 ada 3 parselde bulunan 37 adet kavak ağacının kendisine ait olduğunun tespitine-
Dava konusu taşınmaza komşu 185 ada 107 nolu parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağı ve varsa bu parsele ilişkin dava dosyalarının ilgili mahkemelerden, kadastro çalışmalarında uygulanan tapu kayıtları ve vergi kayıtlarının bulundukları Tapu Müdürlüğü ve İl Özel İdare Müdürlükleri’nden getirtilmesinin, davacının belgesizden taşınmaz edinip edinmediğinin Kadastro Müdürlüğü’nden de sorulmasının, belgesizden edinilen taşınmazlara ait kadastro tutanakları ve tapu kayıtlarının Tapu Müdürlüğü’nden getirilmesinin, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Değişik 14/2.maddesi gereğince kuru-sulu araştırmasının yapılmasının gerekeceği-
Taşınmazın zilyetlik yoluyla kazanılabilmesi için, öncelikle taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olması, bundan sonra da 3402 sayılı Kanun'un 14 ve 17 nci maddeleri uyarınca, emek ve para harcanmak suretiyle imar - ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilmesi ve bu işlemlerin tamamlanmasından sonra kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesinin zorunlu olduğu- Ziraatçi bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan raporda, taşınmazlar üzerinde uzun zamandır kullanım olmadığı, dava konusu taşınmaz bölümleri ile taşınmazın diğer bölümleri arasında ayırıcı unsurun bulunmadığı ve taşınmazlar üzerinde geven gibi meraya özgü bitkilerinin bulunduğunun anlaşıldığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.