Taşınmazı davacının yaklaşık 60 yıldır nizasız fasılasız malik sıfatı ile zilyet olarak uhdesinde bulundurup ekip biçtiği, ev yapıp içerisinde yaşadığını ileri sürerek taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesi talep edilen davada çekişmeli taşınmaz üzerinde, davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmadığı-
Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tescili istemi- Usulî kazanılmış hak için kanunda açık hüküm bulunmamasının, onun kabul edilmemesini gerektirmeyeceği-
Evi terk edenin davalı olup, ayrı yaşamakta haklı olduğunun ispatının ona düşeceği, davalının oğlu ile geçimsizliğinin, nafaka yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı, davalının, birlikte yaşamaktan kaçındığına göre TMK’nun 197/3. maddelere göre davacı eşe nafaka ödemek zorunda olduğu, aynı yasanın 196/1. maddesine göre ise; birlikte yaşama halinde de; eşlerden birinin istemi üzerine hakimin, ailenin geçimi için her birinin yapacağı parasal katkıyı belirlemek durumda olduğu–
Kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali ile tescil, şerhlerin kaldırılması ve elatmanın önlenmesi istemi-
Mera niteliğindeki taşınmazlar için oluşturulmuş tapu kaydı­nın iptalinde kamu yararının bulunduğunun kabulü gerekeceği ancak, adına oluşturulmuş bulunan tapu kaydı iptal edilerek elindeki taşınmazı alınan kişiye, tazminat niteliğinde bir bedel ödenmesi gerekeceği-
Davacı Hazine vekili, çekişmeli taşınmazın tarımsal amaçla kullanılmayan ham toprak vasıflı, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasına dayanarak taşınmazın Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece öncelikle tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü'nden getirtilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile öncekilerden farklı bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
Geçidin ancak tapuda kayıtlı ve bir kamu hizmetine tahsis edilmeyen kamuya ait tapulu taşınmazlar üzerinden kurulabileceği, geçit kurulan yer kamu malı niteliğinde ise kamu yararı ile kişi yararının çatışması durumunda kamu yararına üstünlük tanınması gerekeceğinden bu nitelikteki bir yer üzerinden de geçit kurulamayacağı-
HMK mad. 331 ve Avukatlık Ücret Tarifesinin 7. maddesi uyarınca, davanın açılmış sayılması hallinde de yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiği-
Feragat beyanı konusunda karar verme yetkisinin görevli mahkemeye ait olduğu-
İhtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz uygulanması, genel anlamda bir takip işlemi olmayıp, niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğundan, mahkemece icra dairesinin yetkisizliğine karar verilmesinin ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını gerektirmeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.