Tapu iptali ve tescil davası-
Site ortak giderinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin davada, temyize konu olan esas konunun takas def'in de alacakların aynı nitelikte olması hususundan ne anlaşılması gerektiği, Borçlar Kanunu'nun ilgili maddesinde yer alan “...miktar para veya özdeş diğer edimleri...” ifadesinin, takasın diğer şartı olan karşılıklı alacakların aynı cinsten olma şartını ortaya koyduğu, edimlerin konularının aynı cinsten olmasından, “borçlanılan edimlerin ifada birbirlerinin yerine geçebilecek nitelikte olması” yargısının anlaşılması gerektiği, mahkemece, karşılıklı edimlerin bir miktar para olduğu gözetilmeksizin sadece aynı hukuki nedene bağlı alacakların takas def'ine konu edilebileceği yanılgısı ile yapılan yargılamada davalının takas def'inin değerlendirilmemesi bu nedenle doğru görülmediği-
Davacı işçinin kadroya alınmadan önce geçici/mevsimlik işçilikte geçen hizmet süresi dikkate alınarak derece ve kademesinin tespiti ile, buna bağlı olarak ücret, akdî ikramiye, ilâve tediye ve yıpranma primi fark alacaklarının tahsili istemini içeren eldeki dava, belirsiz alacak davası olarak açılabilir mi? Davacının talep ettiği fark işçilik alacaklarının hesaplanabilmesi için, kanunda öngörülen kayıt ve belgeleri tutma ve işçinin bilgisine sunmakla yükümlü olan işverenin sunacağı bordrolara ihtiyaç duyulmakta olup fark ücret, akdi ikramiye, ilave tediye ve yıpranma primi alacaklarının belirlenebilmesinin muhasebe işlemini gerektirdiği- Davacının alacağı gerçek ücrete toplu iş sözleşmesi ile belirlenen zam oranları uygulanarak bulunacak miktardan işverence düzenlenen bordrolardaki ücret mahsup edilerek fark alacağın bulunacağı, bunun için de, iş yerinde kayıt tutma dolayısı ile belgeleme yükümlüsü olan işverenin sunacağı bordrolara ve kayıtlara ihtiyaç duyulduğu- Dört yıla yakın bir süreye ilişkin toplu iş sözleşmesi artışlarından kaynaklanan alacaklarını belirlemesi, davacı işçinin eğitim ve sosyal durumu dikkate alındığında kendisinden beklenemeyeceği gibi, söz konusu alacakların belirlenebilmesi için işverende bulunan bilgi ve belgelerin verilmesi ve tahkikata ihtiyaç duyulduğundan, mahkemece davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesi ve davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu-
Uyuşmazlık konusu alacakların belirlenmesi, davacı işçinin eğitim ve sosyal durumu dikkate alındığında kendisinden beklenemeyeceği gibi, söz konusu alacakların belirlenebilmesi için işverende bulunan bilgi ve belgelerin verilmesi ve tahkikata ihtiyaç duyulduğundan, işçilik alacağının tahsiline ilişkin eldeki davanın, belirsiz alacak davası olarak görülmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı-
Dava konusu edilen kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının hesabına esas hizmet süresinin ihtilâflı olduğu ve ihbar olunan alt işverenlerin davacıya yaptıkları kıdem tazminatı adı altındaki ödemelere dair kayıtlar sunduğu somut olayda, talep konusu bu istemlerin belirlenebilmesi için davalı işveren ile ihbar olunan işverenlerde bulunan bilgi ve belgelere ihtiyaç duyulduğundan, anılan alacakların belirlenebilir olduğundan bahsedilemeyeceği-
Toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret, ilave tediye, akdi ikramiye ve verimliliği teşvik primi alacaklarının belirsiz alacak olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının "belirsiz alacak davası" olarak eldeki "işçilik alacağı"na ilişkin davayı açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı-
Dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının kanıtlanması için tanık deliline dayanıldığı ve söz konusu alacakların tanık anlatımları ile kanıtlanması durumunda hesaplanacak alacak miktarından hâkimin takdir yetkisine bağlı olarak yapılacak indirim oranı baştan belirli olmadığından, somut olayda fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının belirsiz alacak davasının konusu olabileceği-
«İcra emri»nin vekili bulunan «borçlu»ya değil vekiline gönderilmesi gerekeceği–
Çek yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasında; davanın davalı banka yönünden kabulüne, ... TL bedelli çekten ötürü davacının davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine-
Aidat borcunun alacaklısının site yönetimi olduğu, bu borcun ödenmemesi nedeniyle davacının gönderdiği temerrüt ihtarnamesine dayanarak tahliye isteyemeyeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.