Kıyı kenar çizgisi kapsamındaki yerlerin tapu kayıtlarının iptali ve tescil harici bırakılmasına yönelik davada dosya içerisinde mevcut tescil krokisinin ve buna bağlı olarak kesinleşen önceki hükmün eldeki davaya kesin hüküm oluşturduğunun kabul edilmesi için durumun yerinde keşif yapılarak belirlenmesinin zorunlu olduğu- Uyulan bozma ilamının taraf yararına usuli kazanılmış hak doğurduğu, mahkemece daha önceki bozma ilamları ile, Dairenin bozma ilamı kapsamı gözetilerek, tescil hükmüne esas olan krokinin verilecek keşif günü ile zemine uygulanması, bilirkişilerden gerekçeli denetime açık rapor alınması, dava konusu yerin tamamının veya bir kısmının kroki kapsamında kalıp kalmadığının saptanması, tescil krokisine ait dosyanın bulunduğu yerden getirtilerek keşif sırasında dosya kapsamı göz önünde bulundurularak değerlendirme yapılması, tescil krokisinin uygulanma kabiliyetinin olup olmadığı yönünde görüş istenmesi ve ondan sonra karar verilmesi gerekeceği-
E.tma olgusu haksız eylem oldu­ğundan devam ettiği müddetçe her zaman dava konusu yapı­labileceği-
Yetki belgesine dayanılarak açılan mirasçılık belgesi verilmesi istemli davada; davacı yanında her türlü delile başvurma yetkisi bulunan mahkemenin, gerekli araştırma ve soruşturmayı yaparak oluşan duruma göre karar vermesi gerekeceği-
Mahkemece, istemin reddine dair verilen kararın hüküm kısmının, HMK. mad. 297 kapsamında yasal gerekçeyi içermediği anlaşıldığından, kararın bozulması gerektiği-
Davacı veya davalı sıfatının olmadığı belirlenirse, artık uyuşmazlığın esastan çözülmesine geçilmeden, davanın sıfat yokluğundan reddi gerektiği- Davacının murisine 775 sayılı Gecekondu Kanunu hükümleri uyarınca Samsun Belediye Encümeni tarafından tahsis işlemi yapılmış olduğundan, davanın bu davalıya karşı açılması gerektiği- Davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının eldeki davada davalı sıfatı (pasif husumet ehliyeti) bulunmadığından bu davalı hakkındaki davanın sıfat yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiği-
Ceza mahkemesi kararının, kusurun varlığı ve zarar miktarının belirlenmesi konusunda hukuk hakimini bağlamayacağı, hukuk hâkiminin kural olarak ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı olmasa da aynı olay nedeniyle ceza yargılamasında hükme dayanak alınan maddi olgularla ve özellikle "fiilin hukuka aykırılığı"konusunda ceza mahkemesi kararıyla bağlı olduğu, maddi olaylan ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararının, taraflar yönünden kesin delil niteliği taşıyacağı, ceza mahkemesinin, uyuşmazlık konusu olayın tespitine; olayın varlığına ve sanık tarafından işlendiğine ilişkin maddi olgulara yönelik kesinleşmiş saptaması, aynı konudaki hukuk mahkemesinde de kesin hüküm oluşturacağı-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; peşin ödemeli ortaklığa esas alınan 30.06.2000 tarihli genel kurul kararının iptali istemiyle Konya 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/158 E. sayılı dosyasında açılan hukuk davası ile kooperatif yönetim kurulu üyeleri ve yüklenici hakkında nitelikli zimmet, nitelikli dolandırıcılık, resmî belgede sahtecilik ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na muhalefet suçlarından Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/217 E. sayılı dosyasında açılan ve görülmekte olan ceza davası, eldeki davayı etkileyecek nitelikte olup olmadığı ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 165. maddesine göre bekletici sorun yapılmasının gerekli olup olmadığı-
İlamlı takipte memur muamelesini şikayete ilişkin kararlar hakkında yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulmayacağı-
Mahcuz mallar, şikayetçinin haczinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde başka bir dosyadan satılmış olduğundan, satış tarihi itibariyle şikayetçinin haczini ayakta olduğu, bu durumda, mahkemece, şikayetçinin tarafı olmadığı icra memur muamelesini şikayete ilişkin ilamının şikayetçi yönünden kesin hüküm oluşturmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.