Her ne kadar davacı vekili tarafından icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesi talep edilmiş ise de; 3. kişilerin adres bilgilerinin sorgulanmasının kişisel verilerin gizliliğine de aykırılık teşkil edeceği, şikayetin reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı-
Yabancılık unsuru taşıyan davalarda uygulanacak hukukun 2675 sayılı MÖHUK’un (şimdi; 5718 sayılı MÖHUK'un) ilgili hükümlerine göre belirleneceği- Sadece taraf vekillerinin beyanı ile boşanmaya karar verilemeyeceği–
Alacağın masaya kabulü sonucunda davanın konusu kalmadığı, müflis bankanın faturadan kaynaklanan borcunu ödemeyerek bu davanın açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle yargılama giderlerinden ve maktu vekalet ücretinden sorumlu tutulmasında yasaya aykırılık bulunmadığı- İflas kararı verilmesiyle birlikte Fon'un talebi üzerine icra hukuk mahkemesince atanan iflas idare memurları, müflis bankanın yasal temsilcisi konumunda olup dava açılmasında kusurlarının bulunup bulunmamasının eldeki dava bakımından bir önem arzetmediği- 5411 sayılı Kanun'un 140 ıncı maddesi uyarınca faaliyet izni kaldırılan veya tasfiyeleri Fon eliyle yürütülen bankaların her türlü harçtan muaf olduğu, davalı müflis bankanın harçtan muaf olduğu gözden kaçırılarak yargılama giderleri içerisinde maktu harçtan sorumlu tutulmasının doğru olmadığı gibi davacıya iadesine karar verilen fazla harcın yeniden yargılama giderlerine dahil edilerek mükerrerliğe yol açacak şekilde davalıdan alınarak davacıya verilmesinin doğru olmadığı-
İİK'nın 61. maddesi gereğince takip belgeye dayanıyorsa belgenin tasdikli bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya tebliğ edilmesinin zorunlu olduğu- Davalının cevap dilekçesinde şikayete karşı çıkmış olması sebebiyle davacının talebi olmadığı halde lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı-
Usuli müktesep hakkın, bir davada taraflar, mahkeme ve Yargıtay tarafından yapılmış ve istisnalar kapsamında olmayan bir işlemle taraflardan biri lehine doğmuş, uyulması zorunlu olan hakkı ifade ettiği- Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararını uymasıyla bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış bir hak doğabileceği gibi bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli müktesep hak gerçekleşebileceği-
Katkı payı alacağı isteği-
Artık değere katılma alacağı isteği-
6183 sayılı yasanın 26. maddesinde tasarrufun vuku tarihinden itibaren 5 yıl geçtikten sonra tasarrufun iptali davası açılamayacağının hükme bağlandığı, bu sürenin hak düşürücü süre olup hakim tarafından re'sen gözetilmesinin gerektiğinden, tasarruftan itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 09.01.2020 tarihinde dava açıldığı anlaşıldığından tasarrufun iptali davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
Murisin, “…ölümüm halinde tüm mamelekimi yani ayni ve nakdi mallarım ve gayrimenkullerin tamamını halen eşime bırakıyorum” şeklinde vasiyette bulunması halinde, buradaki tasarrufun eşini mirasçı nasbetmek olduğu-
Evlilik birliği içerisinde edinilmiş mallardan olan dava konusu şirketin eşler arasındaki tasfiyesi sırasında, şirketin mal rejiminin sona erdiği andaki durumuna ve niteliğine göre beklenen değeri, Tüketici Fiyat Endeksi nazara alınarak tasfiye tarihindeki sürüm değeri göz önünde bulundurularak bir sonuca varılması gerektiği- Aynı davada tarafların ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.