Uyuşmazlık, davacı gerçek kişi tarafından vekalet ilişkisi uyarınca, davacı tüzel kişi tarafından vekaletsiz işgörme hükümleri uyarınca davalı adına yapılan ödemelerin tahsili istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık, öncelikle Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davanın esası hakkında verilen kararın nasıl kurulması gerektiğine, kabule göre ise 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine ve uygulanan toplu iş sözleşmesi ilgili hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep konusu fark alacaklarının bulunup bulunmadığına ve hüküm altına alınan alacaklara uygulanması gereken faizin başlangıç tarihi ile türüne ilişkindir...
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir...
Değer artış payı ve artık değere katılma alacağı isteği-
Davalıya ait işyerinde çalışan davacı işçinin mutad işyeri, işini fiilen yaptığı Suudi Arabistan ve Dubai olduğundan, davacının imzaladığı yurt dışı iş sözleşmeleri uyarınca ilgili dönemde iş sözleşmesi ile seçilen hukukun uygulanması gerektiği- Taraflar arasında bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan, MÖHUK 27/1 kapsamında davacının Suudi Arabistan’da yaptığı çalışmalar yönünden ilgili dönemde Suudi Arabistan hukukunun; Dubai'de yaptığı çalışmalar yönünden ise Dubai hukukunun uygulanması gerektiği-
Tasarrufun iptali istemi- Borçlunun eşinin, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu biliyor kabul edileceği- Diğer davalının ise borçlu ile alacak- borç ilişkisinin olmadığının tanık beyanları ile sabit olduğu-
Covid-19 salgın hastalığı sebebiyle alınan idari yasak ve tedbirlerin etkin olduğu dönemle sınırlı olmak üzere, davacı kiracının TBK m.138 uyarınca uyarlamaya dayalı olarak kira bedelinin tenzili talepli dava açmakta haklı bulunduğu ve makul, hakkaniyete uygun bir kira bedelinin belirlenmesi gerektiği- "Kira bedelinin davalı tarafından sembolik olarak belirlenmesi, yasal düzenlemeler ile belediye tarafından kiralanan işyerleri bakımından kira bedeli ödemelerinin ertelendiği, boş kalan dükkânlar yönünden kira bedelinin tahsil edilmeyeceği hükmü getirildiğinde somut olay bakımından uyarlama şartlarının oluşmadığı"na ilişkin karşı görüşün kabul edilmediği-
Takibin dayanağı olan "teyit" başlıklı belge içeriği ile değerlendirildiğinde; belgenin Menemen Belediye Başkanlığı adına Mali Hizmetler Müdürü tarafından imzalandığı, üst yönetici ve dolayısıyla harcama yetkilisi olarak Belediye Başkanının imzasının bulunmadığı, harcama yetkisinin belgede imzası bulunan Mali Hizmetler Müdürüne devredildiğine dair yazılı bir belgenin sunulmadığı ve iddia edilmediği, dar yetkili icra mahkemesince bu hususun araştırma konusu yapılamayacağı anlaşıldığından, dayanak belgenin İİK'nın 68/1 maddesi kapsamındaki belgelerden sayılamayacağı ve alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiğinin kabulünün gerektiği-
Somut olayda, hükmüne uyulan önceki bozma kararında açıklanan ilke ve olgular doğrultusunda ve "inançlı işlem" hukuki nitelendirmesi çerçevesinde inceleme yapılarak, inançlı işlemin belgesi niteliğinde yazılı delil ya da delil başlangıcı bulunup bulunmadığının araştırılması, delil başlangıcı bulunması halinde iddianın her türlü delille kanıtlanması mümkün hale geleceğinden taraf tanıklarının usulünce dinlenmesi, tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Şikayete konu taşınmazın tapu kaydı üzerine kira sözleşmesi şerh edildiği, kira sözleşmesinde kiracı şikayetçiye kira sözleşmesine yer alan süre ile sınırlı olmak üzere kiraya verilebileceğinin belirtildiği, şikayetçi tarafından taşınmazın İİK 135/2. maddesinde düzenlenmiş resmi bir belge ile akde dayalı olarak oturduğu, o halde ilk derece mahkemesinin tahliye emrinin iptaline ilişkin kararının isabetli olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.