Borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 14.02.2013 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlunun İİK’nun 168/3-5. maddesinde öngörülen yasal süre içerisinde, 18.02.2013 tarihinde başvurduğu anlaşıldığına göre, uyuşmazlığın gecikmiş itirazı düzenleyen İİK’nun 65. maddesi hükmüne göre değil; borca, imzaya ve yetkiye itiraz ile, kambiyo takibine ilişkin şikayeti düzenleyen İİK’nun 168. maddesi ve devamı hükümlerine göre çözümlenmesinin gerekeceği-
Dava, davalı İ. Tuçaltan'ın marka başvurusuna davacı tarafından davalı Kurum nezdinde yapılan itirazın reddine dair kararın iptali istemine ilişkindir...
Haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemi-
Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı hususundadır...
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi hakkın kötüye kullanılması olup, bu durumun hukuk düzeni tarafından korunmayacağı-
Artık değere katılma alacağı isteği-
İpotekli taşınmazın paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibi sonucunda ihale bedelinden dahili davalıya herhangi bir bedelin kalmadığı anlaşıldığından, bölge adliye mahkemesince dahili davalı yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve davacının davayı açmakta haklı olduğu dikkate alınarak, taşınmazın devri işleminde tarafların yerleşim yeri adreslerine göre komşu olmaları, devir işleminin davalıya yapılan dava dilekçesi tebliğinden kısa bir süre sonra yapılmış olması, taşınmazın ipotekli haliyle temlik alınması, dahili davalının da ticaretle uğraşması gibi nedenler değerlendirildiğinde dahili davalının iyiniyetli kabul edilemeyeceği, bu nedenle yargılama giderlerinden sorumluluğuna gidilmesi gerektiği-
Vakıaların hukuki nitelendirmesi hakime ait olduğundan, aliud iddiasında açıkça bulunulmamış olması hâlinde dahi mahkeme şartları varsa aliud şeklindeki nitelendirmeyi kendisinin yapması gerektiği- İkinci sınıf kereste yerine üçüncü sınıf kereste verilmesinin aliud sayılacağı-
Sunulan süre tutum dilekçesinde herhangi bir istinaf sebebi ileri sürülmediği, gerekçeli istinaf dilekçesi de yasal süresi içerisinde verilmediği, verilen kararda kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir hatanın yapılmadığı belirtilerek, şikayetçi borçlu vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.