Uyuşmazlık, davacının borçlu olmadığı bedeli, haciz tehdidi altında davalı alacaklıya ödediği iddiasına dayalı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacağın tahsili talebine ilişkindir...
Zamanaşımı süresinin, belirsiz alacak davası açılması ile tüm alacak için kesildiğinden, davacının belirleyemediği alacağının zamanaşımına uğraması söz konusu olmayacağı- İşçilik alacağına ilişkin davada, Davacı vekili önceki dilekçesinde her ne kadar davanın ıslah edildiğini belirtmiş ise de; davanın belirsiz alacak davası olarak açılması, davacı vekilinin sonra duruşmada önceki dilekçesinin, talep artırım dilekçesi niteliğinde olduğunu açıkça beyan etmesi, sözü edilen dilekçede dava konusu kıdem tazminatı dışındaki alacaklara dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasının talep edilmesi ve mahkeme tarafından eldeki davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü ile bu kapsamda yapılan yargılama sonucunda hüküm kurulması karşısında, ilk verilen dilekçenin talep artırım dilekçesi olduğunun kabulü gerektiği- Belirsiz alacak davasında dava konusu alacağın tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğu anda davacı taraf iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın dava dilekçesinde belirttiği miktarı artırabileceğinden bozma kararı sonrasında da artırım dilekçesi vererek, tamamlama harcı yatırılmak suretiyle talebini artırılabilmesi mümkün olduğu-
Marka ile ilgili Kurum kararının iptali istemi- Davacının başvuru markası karşısında davalının 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında öncelik hakkı bulunup bulunmadığı, davalının gerçek hak sahibi olup olmadığı ve buradan varılacak sonuca göre de davacının marka başvurusunun reddinin gerekip gerekmediği- Dosyaya davalı tarafından ibraz edilen ve davalı Kurum dosyasında da renkli örnekleri bulunan fiyat listesi, broşür gibi belgelerde yer alan tescilsiz kullanımlar, yeme içme hizmetlerinde kullanılmış olup hizmet markası kullanımlarının mal üzerinde değil, ilgili hizmetin müşteriye sunumunu gösterir şekilde olması tabii olup davalının tescilsiz markasının bu şekilde kullanımının markasal kullanım niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği- Tescilsiz kullanılan bir işaret üzerinde gerçek hak sahibi olmak için tescil veya tescil başvurusundan önce söz konusu işaretin ticaret sırasında markasal kullanımı yeterli olup başka bir şart aranmasına gerek bulunmadığı-
Konkordatonun kısmen feshi istemine ilişkin davada, davalının proje uyarınca davacı alacaklıya geç ödeme yaptığı, davacı alacaklı açısından konkordatonun kısmen feshi koşullarının oluştuğu-
Mahkemece yapılan kolluk araştırması ile davalı S., Y. ve T. birbirlerini aralarındaki alım satım işleminden kaynaklı olarak tanıdıkları, davalıların ekonomik durumunu bilebilecek kişilerden olmadığı, tasarrufun iptaline konu taşınmazlardan .....zemin katın boş olduğu, .... bağımsız bölümü davalının kullandığı, ......bağımsız bölümün davalı tarafından kiraya verildiği tespit edilmesi karşısında satış işlemlerinin gerçek bir satış işlemi olduğu, dava konusu gayrımenkullerinde tapuda gösterilen değerlerinin bilirkişilerce belirlenen gerçek değerleri olduğunun da anlaşılmış olmasına, davalı S., Y.. ve T.' nin ekonomik gücünü bilebilecek kişilerden olmamasına göre davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
Peşin ödenmesi gerekli temyiz harcının hüküm altına alınan karar ve ilam harcının 1/4 olacağı-
Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık, bakiye kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, ilave tediye, iş sözleşmesinde düzenlenen on iki aylık ücret tutarındaki haksız fesih tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacakları istemine ilişkindir...
2005 yılında satın alma suretiyle edinilen, işyeri niteliğindeki balık lokantası olarak faaliyet gösteren taşınmaza ilişkin katılma alacağı davasında, tapu kaydındaki hisse dikkate alınmaksızın, dava konusu balık lokantasının davalı kadına devredildiği, hisse devrinin balık lokantası için yapıldığı, bu nedenle davaya konu balık lokantasının bozma sonrası karar tarihine en yakın güncel sürüm değeri artık değer kabul edilerek katılma alacağı hesabının yapılması gerekirken, tapuda yazılı hisse üzerinden karar verilmeyeceği-
Üçüncü kişiye ödenen kamulaştırmasız el atma tazminatının taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesine göre rücuen davalıdan tahsil hakkının bulunduğu-
Dava, davacı şirketin yapımını üstlendiği inşaatta meydana gelen iş kazası sonucunda, davacı taşeronu şirket çalışanın vefatı sebebiyle işçinin yakınlarına mahkeme kararı ile ödenen tazminatın davalıdan rücuan tahsili talebine ilişkindir...
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.