Hakim, tarafların hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp, maddi vakalarla bağlı olduğundan, “haczedilen taşınırların kendisine ait olduğundan bahisle haczin kaldırılması” talebinde bulunmuş olan şikayetçi üçüncü kişinin bu talebinin “istihkak davası” niteliğinde olduğu kabul edilerek, istihkak davası prosedürüne göre sonuçlandırılması gerekeceği–
İdarenin yürüttüğü kamu hizmetinin doğrudan sonucu olan ve nedensellik bağı kurulabilen özel ve olağan dışı nitelikte bulunduğundan davalı idarenin bu zarardan kusursuz sorumluluk ilkesine göre sorumlu olduğu- Olayın vuku tarihinde alacağın muaccel olduğu ve dolayısıyla borçlunun temerrüde düştüğü- Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirmiş olduğundan kararın kaldırılması gerektiği-
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık hüküm altına alınan alacaklar bakımından dava şartının gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkindir...
Tasfiyeye tabi tutulan bir malın mal rejiminin sona erdiği tarihteki durumu tasfiye kapsamına esas olup; sonradan malın durumunda meydana gelen değişiklikler tasfiye kapsamını etkilemeyeceği- Aracın mal rejiminin sona erme tarihi olan boşanma dava tarihindeki hasarsız halinin tasfiye anındaki sürüm değeri üzerinden katılma alacağının hesaplanması gerektiği-
4. HD. 22.05.2023 T. E: 3153, K: 6764
18.10.2023 tarihli ve 32343 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 26.07.2023 tarihli ve 2023/43 Esas 2023/141 Karar sayılı kararı ile 04.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 06.12.2006 tarihli ve 5560 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değiştirilen 253 üncü maddesinin (19) numaralı fıkrasının beşinci cümlesinin “Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz;…” bölümünün Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, İlk Derece Mahkemesince, bu iptal hükmü uyarınca işin esasının incelenmesi gerekeceği-
Uyuşmazlık, davacı murisinin para borcu nedeni ile davacı hakkında mirasçı sıfatı ile borçlu olması sebebi ile başlatılan icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir...
Bayilik ilişkisi iddialarına dayalı tazminat davası- Mahkemece taraflar arasında bayilik sözleşmesi olup olmadığı hususunun netleştirilmesi gerektiği- Taraf defterleri kapsamında taraflar arasındaki ilişkinin bayilik ilişkisi olup olmadığı hususunun bilirkişi raporu alınarak incelenmesi ve buradan varılacak sonuca göre bayilik ilişkisinin varlığına kanaat getirilirse davacının primden kaynaklanan alacağı bulunup bulunmadığı hususlarının değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği-
Davacının emniyet kemeri takmaması nedeniyle zararın artmasında katkısının bulunduğu gözetilerek %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının belirlenmesi gerektiği-
Dava dilekçesinde, TC vatandaşı ile yabancı devlet vatandaşının aynı kişiler olduğunun tespiti istendiğine göre; davanın nüfus davası olduğu ve davacının eldeki davayı açmadan önce idari makamlara başvuru zorunluluğunun bulunmadığı, buna göre; somut olaydaki iddia ile ilgili olarak DNA araştırması yaptırıp, alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.