Mahkemenin kısa karar ile gerekçeli kararı arasında çelişki olup, bu durumun usul ve yasaya aykırı olacağı, bu çelişki giderildikten sonra hakimin vicdani kanaate göre karar vermesi gerektiği-
Mirasbırakan...'ın maliki olduğu 544 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ile hesaplarındaki paralarını 27.05.2005 tarihli vasiyetname ile davalı eşi ... lehine intifa hakkı tesis etmek suretiyle diğer davalı ...'na vasiyet ettiğini, saklı payına tecavüz edildiğini ileri sürerek, tenkise-
Mahkemece, taraflarca aynen paylaştırılması istenen 19 adet bağımsız bölüm ve bunları paylaşacak 8 adet paydaş ve ölen paydaşların mirasçısı bulunduğuna göre paydaşların bir kısmının rızasının olması halinde başkaca alternatifler araştırılarak, kabul eden tarafların payı müşa bırakılmak veya gerektiğinde ivaz ilavesi yapılmak suretiyle aynen taksimin mümkün olup olmadığı yönünde bilirkişi raporu alınarak taksim suretiyle ortaklığın giderilmesi gerektiği, çekilecek kura sonucunda kendisine daha kıymetli taşınmazlar isabet eden tarafa ivaz bedeli farkını hükümden önce depo etmesi için kesin süre verilmesine, depo edildiği takdirde taksim suretiyle ortaklık giderilmesine, depo edilmediği takdirde aynı hak karşı tarafa tanınmasına, her iki tarafın da ivaz bedelini kesin süre içerisinde depo etmemesi durumunda ise şimdiki gibi satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerektiği-
Trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
Bir kimseden, «tüm mirasçılarını ayni ölçüde sevmesi»nin beklenemeyeceği gerçeğinden hareket eden kanun koyucunun, mirasta iade borcu konusunda «eşitlik ilkesi»nden ayrıldığı, füru (altsoy) dışındaki mirasçıları biribirine karşı «iade (denkleştirme) borcu»ndan kurtardığı, MK. 669/I hükmünün aralarında füru (altsoy) bulunmayan mirasçıları kapsamına aldığı MK. 669/II hükmünün ise sadece fürular (altsoy) arasındaki ilişkileri kapsadığı, «eş» ile «füru»nun (altsoyun) biribirine karşı iade (denkleştirme) «alacaklı» ve «borçlu»su olmadığı - MK. 669/I ve II hükümlerinin kapsamı -
Murisin sattığı kahvehanenin bedeli olan parayı yolculuk sırasında dava dışı şahsa “şayet yolda bir şey olursa bu parayı kardeşime(davalı) teslim et” diyerek verdiği, bilahare murisin depremde göçük altında kalarak ölmesi üzerine sözü edilen paranın davalıya teslim edildiği, ancak diğer mirasçının para üzerindeki yarı payını istediği davada, davalıya karşı gerçekleştirilen kazandırmanın, vasiyet benzeri kendine özgü bir kazandırma olup; davalının kabulünü gerektiren bir bağışlama olmadığı, ancak davacının (murisin) alacaklılarının ve saklı paylı mirasçılarının bu ivazsız ve şekilsiz kazandırmanın risklerine karşı maddi açıdan korunmaları gerektiği bilinerek, yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu, kabul edilen davanın bozulması gerektiği-
«Aynı sözleşmenin -diğer mirasçılar tarafından açılan muris muvazaası davası sonucunda- muvazaalı olduğuna» dair mahkemece ve-rilmiş ve kesinleşmiş olan kararın, bu davada da, kesin delil oluşturacağı-
«Muris muvazaası»na dayalı tapu iptali, olmadığı takdirde «tenkis» isteğini içeren iddianın kademeli olarak ileri sürülerek, dava konusu edilebileceği -
Davada, mahfuz hisseye müdahale edildiği belirtilerek işlemin iptali talep edildiğine göre, tenkise ilişkin talep de bulunduğu göz önünde bulundurulmak suretiyle karar verilmesi gerektiği-
Taksim tamamlanmadan terekedeki bir mal hakkında açılacak istihkak davası ile terekenin yazım ve tespiti davalarının, malın bulunduğu yerde, mirasçılık belgesi verilmesi davasının mirasçıların her birinin sakin olduğu yerde, bu iki halin dışındaki davaların ise, miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesinde görülmesi ve bu kesin yetkinin, mahkemenin her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.