Vasiyetname tarihinde, murisin, 74 yaşında olduğu, murisin vasiyetnamelerin düzenlendiği tarihte ayırt etme gücünün olumsuz etkilendiği ileri sürüldüğüne göre, murisin vasiyetname tarihinde murisin tasarruf ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği- Mahkemece; öncelikle mirasbırakanın terekesinin (temlik içi - temlik dışı), taraf vekillerinin beyanına da başvurularak belirlenmesi (HMK. md. 31), tereke kapsamındaki taşınır - taşınmaz mal varlığı hakkındaki bilgi, belge ve kayıtlar dosyaya celbedilmesi, ondan sonra tenkis hesabı yapılması gerektiği-
Tenkis (indirim) davasının, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardan olduğu, tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşulun; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olması olduğu, saklı payların zedelendiğinden söz edilmesinin ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkün olduğu, terekenin mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalar olduğu, bunların terekenin aktifini oluşturacağı, mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık 4721 sayılı Kanun uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderlerin de pasifi olduğu, aktiften belirtilen borçların indirilmesinin net terekeyi oluşturacağı, tereke bu şekilde tesbit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tespiti gerekeceği, miras bırakanın TMK'nin 506. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediğinin bulunan bu rakam üzerinden hesaplanacağı, tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığının objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmesi gerekeceği, zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemeyeceği-
Mirasbırakan H. Yeşilyurt'un, 1912 ve 1913 parsel sayılı taşınmazlarını davalıya bağışladığını, mirasbırakanın dava konusu taşınmazlardan başka malvarlığının olmadığını, tarafların amacının saklı pay kurallarını bertaraf etmek olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazların saklı payı miktarındaki kısmının tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline-
Dava konusu araç mirasbırakan adına kayıtlı olup, mirasbırakan tarafından yapılan bir devir söz konusu olmadığından davanın niteliği gereği araç kaydının iptal ve tesciline karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu-
Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardan olduğu-Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olması olduğu, saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkün olduğu-Tereke miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalar olduğu, bunlar terekenin aktifini oluşturacağı, miras bırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifi olduğu- Tenkis davalarının niteliğine göre, davalının TMK 564/1 (MK.nun 506.) maddesi uyarınca tercihini nakden ödeme yönünde kullanması halinde, diğer para borçlarında olduğu gibi temerrüde düşen davalının faiz ödemesi gerekeceği ( BK.md. 103. TBK 120.md)-
Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde tercih hakkının gündeme geleceği, davalının tercih hakkı doğmadan tercihini kullanmasının söz konusu olmadığı, bu nedenle davalıdan tercihi sorulacağı ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca sür'atle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, tercih hakkının kullanıldığı gündeki fiyatlara göre değerinin belirleneceği ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verileceği-
Vasiyetname usulünce açılıp ilgililere tebliğ edilmeden TMK.nun 559. ve 571.maddesinde gösterilen 1 yıllık hak düşürücü sürelerin işlemeye başlamayacağı- Mirasçılık ve mirasın geçişi, mirasbırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirleneceği-Somut olayda, vasiyetnameninaçıldığı, ancakvasiyetname ekli tebligat yapılmadığı, davacıların davasını kanundaki 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açtığı gözetilerek, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği –
Mahkemece, davacı M.'nin yargılama sırasında ölümü nedeniyle tüm mirasçılarının davada eksiksiz yer almalarının sağlanması, ondan sonra tenkis hesabı yapılması bakımından murisin bankadaki parası, tüm mal varlığı araştırılarak, pasif terekenin tespit edilmesi, usulüne uygun tenkis hesabı yapılması ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken murisin bir kısım taşınmazları dikkate alınmadan, murisin tüm mal varlığı ile pasif tereke tespit edilmeden, karar tarihine çok uzak olan taşınmazların dava tarihi değerleri esas alınmak suretiyle hatalı bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Muris muvazaasına dayalı olarak sadece iptal istenilmiş olduğu, tescil istenilmediği halde, mahkemece, muris mavazaası hukuksal nedenine dayalı iddianın sabit olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile tapu iptal ve tescile karar verildiği; o halde, tescil yönünden usulüne uygun bir dava açılmaksızın neticeye gidilmesinin yasal olduğunun söylenemeyeceği-
Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.