Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde tercih hakkının gündeme geleceği, davalının tercih hakkı doğmadan tercihini kullanmasının söz konusu olmadığı, bu nedenle davalıdan tercihi sorulacağı ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca sür'atle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, tercih hakkının kullanıldığı gündeki fiyatlara göre değerinin belirleneceği ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verileceği-
Vasiyetname usulünce açılıp ilgililere tebliğ edilmeden TMK.nun 559. ve 571.maddesinde gösterilen 1 yıllık hak düşürücü sürelerin işlemeye başlamayacağı- Mirasçılık ve mirasın geçişi, mirasbırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirleneceği-Somut olayda, vasiyetnameninaçıldığı, ancakvasiyetname ekli tebligat yapılmadığı, davacıların davasını kanundaki 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açtığı gözetilerek, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği –
Mahkemece, davacı M.'nin yargılama sırasında ölümü nedeniyle tüm mirasçılarının davada eksiksiz yer almalarının sağlanması, ondan sonra tenkis hesabı yapılması bakımından murisin bankadaki parası, tüm mal varlığı araştırılarak, pasif terekenin tespit edilmesi, usulüne uygun tenkis hesabı yapılması ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken murisin bir kısım taşınmazları dikkate alınmadan, murisin tüm mal varlığı ile pasif tereke tespit edilmeden, karar tarihine çok uzak olan taşınmazların dava tarihi değerleri esas alınmak suretiyle hatalı bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Muris muvazaasına dayalı olarak sadece iptal istenilmiş olduğu, tescil istenilmediği halde, mahkemece, muris mavazaası hukuksal nedenine dayalı iddianın sabit olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile tapu iptal ve tescile karar verildiği; o halde, tescil yönünden usulüne uygun bir dava açılmaksızın neticeye gidilmesinin yasal olduğunun söylenemeyeceği-
Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekeceği-
Dava, tenkis isteğine ilişkindir. Miras bırakanın temlik dışı terekesinin tespiti bakımından mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmadığı gibi, hükme esas alınan bilirkişi raporunca da yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre tenkis hesabı yapılmış değildir. Bu nedenlerle hükmün bozulması gerekeceği-
Vasiyetnamenin iptali, olmazsa tenkis istekleri-
Miras bırakanın boşanmış olarak ölümü ile mirasçıları olarak manevi evlatları davacı ve dava dışı M. ile Z.'nin kaldığı, miras bırakanın, dava konusu kat mülkiyeti kurulmuş olan taşınmazdaki, bağımsız bölümleri, resmi akit ile intifa hakkını üzerinde bırakarak çıplak mülkiyetini kayıtsız ve şartsız olarak davalı Türk Silahlı Kuvvetleri M.çik Vakfına hibe ettiği ve halen davalı vakıf adına adına kayıtlı olduğu, hibe edilen taşınmazların miras bırakanın tüm malvarlığını oluşturduğu, tanıkların, miras bırakanın, evlat edindiği yeğenlerine malları bırakmak istemediğini ifade ettikleri, öte yandan, miras bırakanın davacı aleyhine evlatlık bağının kaldırılması isteğiyle 2002 yılında açtığı davanın reddedildiği anlaşıldığından miras bırakanın davacının saklı payını ihlal kastıyla hareket ettiğinin kabulü gerekeceği-
Tenkis istemi ile bağlantılı bulunan faiz isteminin de, asıl istem gibi bir yıllık süreye bağlı olduğu-
Tenkis davalarında dava dilekçesinde gösterilen değerin harca esas değer olup tahmini olduğu, asıl dava değerinin hesap sonucu (saklı paya elatma belirlendikten sonra) ortaya çıkacağı, somut olayda, dava açılırken harca esas değerin dava dilekçesinde açıkça belirtilmemesine rağmen tevzi formunda 2.000,00 TL gösterildiği ve bu miktar üzerinden nispi peşin harcın yatırıldığı, hal böyle olunca, tahmini dava değeri 2.000,00 TL kabul edilerek işin esasına girilmesi, hesap sonucu belirlenecek asıl dava değeri üzerinden harcın tamamlatılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.