İİK. mad. 82 uyarınca icra memuruna tanınan taktir yetkisinin sadece “haczi söz konusu olan malın haczinin kabil olup olmadığı” konusuyla sınırlı olduğu, icra müdürünün bunun dışında “haciz yapılan adresin 3. kişiye ait olduğu gerekçesiyle” haciz talebini reddetme yetkisi bulunmadığı gibi haczedilen şeyin İİK. mad. 83/c kapsamında olup olmadığının taktir yetkisi de bulunmadığı- İcra müdürünün alacaklının gösterdiği adreste haciz yapmak zorunda olduğu, hacizden sonra 3. kişilerin veya alacaklının icra mahkemesinde istihkak davası açabileceği-
Borçlu ile davacı 3. kişi arasındaki ilişkinin ticari işletme devri (örtülü işyeri devri) niteliğinde olduğu durumlarda olaya İİK. nun 44 ve BK’ nun 179. maddesinin (şimdi; TBK. mad. 202) uygulanması gerekeceği, 3. kişi tarafından “işyeri devri ile ilgili İİK. nun 44. maddesinde öngörülen koşulların yerine getirildiği” 3. kişi tarafından iddia ve ispat edilmedikçe, işyerini devralan davacı 3. kişinin BK. nun 179. maddesi (şimdi; TBK. mad. 202) uyarınca işletmenin borçlarından sorumlu olduğu, bu nedenle mahkemece “3. kişinin istihkak iddiasının reddine” karar verilmesi gerekeceği-
“Fatura”, “vergi levhası” ile “adi nitelikteki kira sözleşmesi”nin tek başına İİK.’nun 97/a maddesindeki borçlu lehine olan mülkiyet karinesinin aksini isbata yeterli olmadığı-
«Hayatın Olağan Akışına Aykırı İddialar»
Davacı 3. kişi tarafından sunulan, isteyen her kişi adına düzenlenmesi olanaklı, borcun doğumundan sonra düzenlenmiş ve ayırt edici niteliği bulunmayan faturalar, yasal karinenin aksini ispata yeterli bulunmadığı gibi, yine borcun doğumundan sonra düzenlenmiş adi yazılı kira sözleşmesinin de bu doğrultuda, yasal karinenin aksinin ispatına yarayacak belgelerden olmadığı- Mahkemece, davacının yasal kayıtlarında 2014 yılı Eylül sonu itibari ile 17.820,50-TL tutarında mal stoku bulunduğunu, haczedilen malların davacıya ait olmasının bu nedenle mümkün olmadığını bildiren bilirkişi raporunun aksine yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Dosyada bulunan ticaret sicil kayıtlarına göre ortaklık yapıları bakımından davacı şirket ile davalı borçlu şirket arasında organik bağın bulunduğunun belirlenmiş olmasına göre, mahkemece, 'davanın reddi' kararının yerinde olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.