Borçlunun huzurunda ya da borçlunun ev ya da işyeri adresinde yapılan hacizlerde mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına sayılacağı, bu karinenin aksinin davacı üçüncü kişi tarafından kesin, güçlü ve inandırıcı delillerle ispat edilmesi gerekeceği-
Davalı 3. kişi şirket, kuruluş tarihinden itibaren 8 ay boyunca ödeme emrinin tebliğ edildiği adresi takip borçlusuyla birlikte kullanmış olduğundan, mülkiyet karinesinin borçlu ve dolayısıyla alacaklı lehine olduğu ve bu karinenin aksinin davalı 3. kişi tarafından ispat edilmesi gerektiğinin kabulü gerektiği- İcra mahkemesinin "İİK. mad. 99 uyarınca işlem yapılması gerektiği"ne ilişkin kararının, temyizi kabil olmadığından, istihkak davasında ispat külfetinin davalı 3. kişide bulunduğunun kabulü gerektiği- Davalı şirketlerin 8 ay boyunca aynı adreste faaliyet göstermiş olmaları, bir kısım işçilerin önce borçlu şirkette çalışıp, daha sonra davalı 3. kişi şirkete geçmiş bulunmaları, belli bir dönem her iki şirkette de aynı kişinin ortaklığının bulunması ve borçlu şirketin "mağazalarının, şubelerinin ve ticari emtiasının büyük bir kısmının .. A.Ş'ye devredileceği" hususunun Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiş olması karşısında alacaklı tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu haciz, borçlunun huzurunda yapıldığından, İİK. mad. 97/a uyarınca üçüncü kişinin ispat yükü altında olduğu- Hacze konu hayvanlardan bir kısmının kulak küpe numarası 3. kişi adına kayıtlı ise de, hayvan pasaportları ile işletme tescil belgesine anılan belgeler,  ilgilinin beyanına dayalı olarak düzenlendiklerinden, istihkak davalarında güçlü delil teşkil etmeyecekleri- Hacze konu hayvanların, borcun doğumundan sonra küpelemesinin yapıldığı İlçe Tarım Müdürlüğü'nün yazısından anlaşıldığından, davacı 3. kişinin İİK'nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin aksini güçlü ve inandırıcı delillerle ispatlayamaması nedeniyle davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiği-
Uyuşmazlığın, alacaklının İİK. mad. 99 uyarınca “istihkak iddiasının reddi” istemine ilişkin olduğu, mahkemece öncellikle istemin istihkak iddiasının reddi davası olarak vasıflandırılarak yargılamayı istihkak prosedürüne göre sürdürülmesi, tarafların delillerini toplayıp varsa noksan harcı tamamlattırdıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği--
İİK. mad. 82 uyarınca icra memuruna tanınan taktir yetkisinin sadece “haczi söz konusu olan malın haczinin kabil olup olmadığı” konusuyla sınırlı olduğu, icra müdürünün bunun dışında “haciz yapılan adresin 3. kişiye ait olduğu gerekçesiyle” haciz talebini reddetme yetkisi bulunmadığı gibi haczedilen şeyin İİK. mad. 83/c kapsamında olup olmadığının taktir yetkisi de bulunmadığı- İcra müdürünün alacaklının gösterdiği adreste haciz yapmak zorunda olduğu, hacizden sonra 3. kişilerin veya alacaklının icra mahkemesinde istihkak davası açabileceği-
Borçlu ile davacı 3. kişi arasındaki ilişkinin ticari işletme devri (örtülü işyeri devri) niteliğinde olduğu durumlarda olaya İİK. nun 44 ve BK’ nun 179. maddesinin (şimdi; TBK. mad. 202) uygulanması gerekeceği, 3. kişi tarafından “işyeri devri ile ilgili İİK. nun 44. maddesinde öngörülen koşulların yerine getirildiği” 3. kişi tarafından iddia ve ispat edilmedikçe, işyerini devralan davacı 3. kişinin BK. nun 179. maddesi (şimdi; TBK. mad. 202) uyarınca işletmenin borçlarından sorumlu olduğu, bu nedenle mahkemece “3. kişinin istihkak iddiasının reddine” karar verilmesi gerekeceği-
“Fatura”, “vergi levhası” ile “adi nitelikteki kira sözleşmesi”nin tek başına İİK.’nun 97/a maddesindeki borçlu lehine olan mülkiyet karinesinin aksini isbata yeterli olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.