Tahsil harcının, haciz konulan borçlunun taşınmazının satış bedeli üzerinden alınması gerekeceği, mahkemece duruşma açılarak tarafların beyanları alınarak haricen tahsile esas alınan icra dosya alacaklısına satılan taşınmazın satış işleminde satış bedeli belirlenerek bakiye dosya borcu ile satın alınan taşınmazdan hangisinin değeri daha az ise tahsil harcının o miktar üzerinden alınması gerektiği düşünülerek sonuca gidilmesi gerekeceği-
5411 s. Bankacılık Kanunu'nun 140. maddesinde yer alan vergi (resim ve harç) muafiyetinin, 26.12.2003 tarihinden önce kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş alacaklarının tahsiline ilişkin olarak yapılacak icra takiplerinde uygulanabileceği-
Alacağına mahsuben borçluya ait taşınmazı ihalede satın almış olan bankanın, katma değer vergisi ve damga vergisinden sorumlu olmadığı-
İlk ödeme emri tebliğinden itibaren yasal süre içinde icra mahkemesine itiraz edilmemiş olması durumunda,ikinci ödeme emri borçluya yeni bir itiraz hakkı vereceğinden süresi içinde borçlu takibe itirazını ileri sürebileceğinden, itirazın “süre yönünden” reddinin uygun olmayacağı-
BK. 101 (şimdi; TBK. mad. 117) uyarınca «kesin vâdeli sözleşmeler»de, temerrüt tarihinin, «banka tarafından tüketiciye gönderilen son hesap tarihinde belirtilen tarih» olduğu, ancak kredi kartı borçlarının, BK’nun 101/II’de (şimdi; TBK. mad. 117/2) öngörülen «miktarı önceden belli olan kesin vâdeli borç» niteliğinde olmadığı, bu nedenle, kredi karşı borçlarında temerrüt tarihi bakımından anılan maddenin uygulama alanı bulmadığı–
Takibin borçlu şirkete yöneltilmesinin maddi hatadan kaynaklanıp kaynaklanmadığı araştırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu senetlerin digitürk abonelik taksitleri için verildiği taraflar arasında ihtilafsız olup, uyuşmazlık konusu dönemde digitürk aboneliğinin iptali ya da hizmetin verilmediğine ilişkin bir iddiada bulunulmadığından mahkemece bu yönler üzerinde durularak karar verilmesi gerekeceği-
İcra ve İflas Kanunu’nun 15. maddesi uyarınca gerçekte borçluya ait olan tahsil harcının, konuya ilişkin bir başka düzenlemeyi içeren 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28/b maddesindeki hüküm çerçevesinde yatırılan paradan alınmış olmasının, sonuçta bu miktarın borçludan alınıp alacaklıya ödenmesine olanak veren yasal düzenlemeler karşısında, hukuka aykırı olmadığı-
Tahsil harcının sorumlusunun daima borçlu olduğu- Borçlunun borcu, yatırılan paradan kesilerek ödenen tahsil harcı kadar devam edeceğinden, alacaklının kesilen harç miktarı kadar takibe devam hakkı olduğu-Alacaklı bankanın genel ticari kredi sözleşmesinin teminatı olarak alınan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte ihale edilen taşınmazın bedeli üzerinden tahsil harcının kesildiği görüldüğünden, icra müdürlüğünce ihale bedeli üzerinden tahsil harcı alınmasının hukuka uygun olduğundan, alacaklı bankanın tahsil harcına yönelik şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği -
Taahhüt tutanağından, borçlunun hangi miktar için ödeme taahhüdünde bulunduğunun ve alacaklının da hangi miktar için kabulde bulunduğunun açık bir şekilde anlaşılması halinde, taahhüdü ihlal suçunun oluşmuş olacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.