İmar parseline yapılan el atmanın önlenmesi ve yıkım istekleri- dava konusu binanın bulunduğu taşınmazın bir kısmı davacı parselinde bir kısmı da yolda kaldığına göre, yolda kalan kısım için, ilgili Belediye'nin de davaya katılarak taraf teşkilinin sağlanması gerekeceği- Davalının paydaşı olduğu kadastral parsele yapmış olduğu yapının davalının iradesi dışında ve idari karara dayalı olarak gerçekleştirilen imar uygulaması sonucu davacının edindiği imar parseline tecavüzlü hale geldiği gözetildiğinde davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemeyeceği, o halde mahkemece yargılama giderlerinden sayılan avukatlık ücreti ve diğer gider ve harçtan davalının sorumlu tutulmasının isabetli olmadığı-
8. HD. 17.06.2021 T. E: 620, K: 5226-
Yükleniciye peşinen devredilmiş tapuların ve yine yüklenicinin arsa payı devri inşaat yapımı karşılığı peşinen aldığı ve üçüncü kişilere devrettiği tapuların, arsa sahibine iadesinin gerekeceği gibi uyuşmazlıklarda yükleniciden tapu devralan üçüncü kişilerin MK’nun 3. maddesince iyiniyetli olduğunun da kabul edilemeyeceği–
Kısa kararda davanın kabulüne karar verildiği halde, gerekçeli kararda yalnızca el atmanın önlenmesine hükmedilmesi, yıkım isteği yönünden bir hüküm kurulmaması suretiyle kısa karara çelişkili biçimde gerekçeli karar yazılmasının doğru olmayacağı-
Yıkım istekli davalarda raporlar arasındaki çelişkinin giderilmeden sonuca gidilmesi halinde ileride telafisi imkansız zararların oluşabileceği -
Medeni Kanunun 706. Borçlar Kanununun 213 ve 238. maddeleri gereğince tapulu taşınmazların temlikinin genel kural gereği resmî şekil-de yapılması zorunlu ise de; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b. maddesinin bu kuralın istisnasını oluşturduğu (Kural olarak tapu dışı satımlar geçersiz (MK.705) ise de, ancak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde tapu dışı satıma geçerlilik tanınabileceği) -
E.tmanın önlenmesi ve yıkım isteği-
Davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu, bu tür bir davada HUMK’nun 413. ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değeri elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden Harçlar Kanunu’nun 26,27,28,30 ve 32. maddelerinin öngördüğü şekilde işlemlerin yerine getirileceği ve gerekli olan harcın alınacağı-
Kiralana yapılan müdahale nedeniyle yoksun kalınan kâr kaybı ve tazminat istemi-
TMK.'nun paylı mülkiyete ilişkin 693/son maddesinde “Paydaşlardan her biri, bölünemeyen ortak menfaatlerin korunmasını diğer paydaşları temsilen sağlayabilir.” hükmü ile aynı Kanunun elbirliği mülkiyeti ile ilgili 702/son maddesinde “Ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır.” Hükümleri gözetildiğinde, her iki mülkiyet türünde de davacının, üçüncü kişi konumundaki davalıya karşı tek başına dava açabileceği ve ileri sürülen isteklerde bulunabileceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.