Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve tazminat istekleri-
Davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu, bu tür bir davada, HUMK'nun 413. (6100 sayılı HMK'nun hükümleri) ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değeri elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından ibaret olacağı (4.3.1953 tarih 10/2 sayılı İ.B.K.) ve belirlenen bu değer üzerinden Harçlar Kanunu’nun 26, 27, 28, 30 ve 32. maddelerinin öngördüğü şekilde işlemlerin yerine getirileceği ve gerekli olan harcın alınacağı-
Paylı mülkiyet rejimine tabi bir taşınmazda, ortaklar taşınmazın bütününde malik olduğundan arzın mütemmim cüzü olan yapıda paydaşların taşınmazdaki payları oranında mülkiyet haklarının bulunduğunun kabulü zorunlu olduğu-Türk Medeni Kanununun 688. maddesi “Paylı mülkiyette birden çok kimse, maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir” hükmünü içerdiği-
Arzın mütemmim cüz'ü (bütünleyici parçası) olan muhtesatların, zeminin mülkiyetine tabi olmaları nedeniyle yıkım istekli davalarda, davanın binanın ana nüvesinin üzerinde bulunduğu taşınmazın tüm maliklerine yöneltilmesinin zorunlu olduğu-
Davalıların kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakları olmadığı halde davacıların paydaşı olduğu taşınmaza imar uygulamasından sonra, taşkın bina yapmak suretiyle kullanımlarının haksız işgal sayılacağı, mahkemece, haksız işgalcinin taşınmaz malikine ödemekle yükümlü olduğu ecrimisilin hüküm altına alınması gerektiği gözetilmek suretiyle davacıların payı oranında ecrimisile hükmedilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki resmi şekle uygun arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin en geç dava tarihinde iradi şekilde dönme ile sona erdirildiği- Yargılama sırasında inşaatın yasal hale getirilip getirilemeyeceği hususunun tespiti için davalı arsa sahiplerine süre verilmiş ancak bu husus açıklığa kavuşturulamadığından bahisle red kararı verildiği ancak, sözleşme gereği inşaatı yasal hale getirme yükümlülüğü davacı yana ait olduğu- İlgili belediyeden inşaatın yapılacağı arsanın imar durumuna göre gerek taban alanı, gerek inşaat alanı, gerekse yükseklik itibariyle mevcut inşaatın yasal hale getirilip getirilemeyeceği, getirilebilecekse ne suretle inşaata yasallık kazandırılabileceği ayrıntısıyla sorulmalı ve gerektiğinde bu konuda mahallinde inşaat mühendisi bilirkişilerle keşif yapılarak görüş alınmalı, ileri sürüldüğü takdirde taraf itirazları karşılanmalı, yasal hale getirme imkanı bulunması halinde temin için davacı yükleniciye yetki ve uygun süre verilmeli aksi takdirde imar düzenine aykırı, yasal hale getirilemeyecek bir yapının ekonomik bir değerinin bulunduğundan söz edilemeyeceğinden şimdiki gibi davanın reddine karar verilmesi gerektiği- Yasal hale getirme imkanının bulunduğunun anlaşıldığı ve bu hususun yüklenici tarafından temin edildiğinin anlaşılması halinde yüklenicinin projesiz, ruhsatsız kaçak yapı inşa ederek ağır kusurlu olması karşısında kâr kaybı talebinin her halükarda reddine karar verilmesi gerektiği- 
Çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, yıkım ve komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle yıkım isteklerine ilişkin dava- Mahkemece bozma kararına uyulduğuna göre, bozma ilamında ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere, uzman bilirkişi heyeti ile birlikte yerinde yeniden keşif yapılarak komşuluk hukuku ilkeleri çerçevesinde taraf taşınmazlarının konumu, nitelikleri gözetilmek suretiyle davacının iddiasının değerlendirilmesi, ağaçların ekili mahsule zarar verip vermediğinin araştırılması, davacı bakımından bir zararın varlığının tespiti halinde, ağaçların kesilmesi dışında (örneğin seyrekleştirme, budama gibi…) başkaca önlemlerle zararın giderilip giderilmeyeceğinin duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi, hak ve zarar dengesi de gözetilmek suretiyle adil olanın seçilip, ona hükmedilmesi gerekir.
Bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi, yıkım ve projeye uygun hale getirme istekleri-
Bilirkişiler tarafından parsel üzerine kurulan binanın dava konusu parsele tecavüzünün bulunduğu, bu binanın tapu kayıtları ile paftasında mevcut olmadığı, yapının statik bütünlüğü bakımından yapının tecavüzlü kısmının yıkılmasının mümkün olmadığı kanaati bildirilmiş ise de kadastral sınırlar ve yenileme çalışmasındaki sınırların da krokide ayrı ayrı gösterilmesi gerektiği ve davalının belediyeden aldığı yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgelerinin de üzerinde durulması gerektiği-
Taraflar arasında görülmüş olan ortaklığın giderilmesi davası ile davanın kabulüne, parselin satılarak paraya çevrilmesine, ortaklığın bu şekilde giderilmesine karar verilmiş olup, hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiş ise de yerel mahkeme hükmünün temyiz incelemesinin yapıldığı tarih itibariyle satış gerçekleşmemiş olup taşınmaz halen davacı ve davalıların murisi adına kayıtlı olduğundan el atmanın önlenmesi ve kal hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.