İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte haciz aşaması olmadığından haczedilemezlik şikayetinde bulunulmasının mümkün olmadığı-
İİK'nun 96 ve bunu izleyen maddelerinde düzenlenen istihkak iddiasına ilişkin koşullar menkul mallar için uygulanmakta olup, bu nedenle taşınmazlar yönünden istihkak iddiasında bulunulamayacağından icra müdürlüğünce istihkak prosedürünün işletilmesinin yasaya aykırı olacağı-
Alacaklının distribütörlük ilişkisinden doğan teminat ipoteğinden dolayı genel mahkemelerde dava açıp alacağını miktar olarak belirlemeden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile borçlu hakkında takip yapamayacağı, cari hesap ve kredi ilişkisi olmaması sebebiyle İİK.m.150/ı maddesinin uygulanamayacağı-
Tahsil harcının sorumlusunun daima borçlu olduğu- Borçlunun borcu, yatırılan paradan kesilerek ödenen tahsil harcı kadar devam edeceğinden, alacaklının kesilen harç miktarı kadar takibe devam hakkı olduğu-Alacaklı bankanın genel ticari kredi sözleşmesinin teminatı olarak alınan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte ihale edilen taşınmazın bedeli üzerinden tahsil harcının kesildiği görüldüğünden, icra müdürlüğünce ihale bedeli üzerinden tahsil harcı alınmasının hukuka uygun olduğundan, alacaklı bankanın tahsil harcına yönelik şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği -
Borçlu ile ipotek veren 3.kişiye icra emri gönderilebilmesi için banka tarafından kullandırılan bir kredinin bulunması gerekeceği-
Alacaklının, alacağı ipotekle temin edilmiş olsa da, öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmaksızın kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapabilecek olduğu- Borçlunun, senedin takip alacaklısı bankaya teminat olarak verildiği iddisını, senede açıkça atıf yapan bir sözleşmeyle de ispatlaması gerektiği- Takip alacaklısı bankanın, "senedin kredi borcunun geri ödenmesi amacıyla verildiği" yönündeki beyanının, esasen senedin "ödeme aracı olarak alındığı"na yönelik bir savunma olduğu,senedin teminat senedi olduğunun kabulü anlamına gelmeyeceği-
Mahkemenin kararının ancak şekli anlamda kesinleştikten sonra, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceği, buna göre; ihale tarihinde, icranın geri bırakılmasına ilişkin şikayet dosyası derdest olup ihaleden önce bu yönde verilmiş bir karar bulunmadığından ve Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre ihaleden sonra takip iptal edilse dahi ihalenin yasal koşullara uygun olarak yapılmış ise geçerli olduğunun kabul edilmesi gerekeceği-
Bölge Adliye Mahkemesince, “ şikayetçi borçluya çıkartılan ............ Noterliği'nin ihtarnamesi borçlunun "Emek Mah. Sarıkaya Cad., 54/1 Seyitgazi/Eskişehir" adresinde "aynı konutta sakin tebellüğe ehil eşi .......... imzasına tebliğ edildi." şerhi ile .............. tarihinde tebliğ edildiği, tebligatın usule uygun olduğu görülmektedir.” gerekçesine yer verilmişse de, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetli görülerek hüküm kısmında istinaf başvurusunun İİK'nın 366 ve HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi sonucunda kararın gerekçesi ile hüküm kısmı arasında çelişki meydana getirilmesinin HMK'nın 298/2. maddesine aykırı ve başlı başına bozma sebebi olduğu-
Mahkemece, davacının satın aldığı konut üzerindeki ipoteği bilerek devraldığı, ipotek akit tablosunda dava dışı U. Gürpınar’ın tüm borçlarının ipotek kapsamında olduğunun belirtildiği, bu nedenlerle konut kredisi borcunun bitmesiyle ipoteğin fek edilemeyeceği, dava dışı U. Gürpınar’ın kredi kartı ve kefalet borçlarının mevcudiyetinin ihtilafsız olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
İtirazın iptali davası-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.