Varlığı belli koşullara bağlanmış olan alacak kayıtsız şartsız borç ikrarı olmadığından, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiği-
Takip talepnamesinde yabancı para alacağının TL.karşılığı gösterilmediğinden anılan durum İİK.nun 58.maddesine aykırı olduğundan mercice TL. karşılığı gösterilmeyen yabancı para alacağı kısmı için takibin iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
«Takip talebi»nde, takip konusu yabancı para alacağının Türk parası karşılığı gösterilmiş olmasına rağmen, «ödeme emri»nde aynı hususun yerine getirilmemiş olması halinde -«takibin iptaline değil- «ödeme emrinin iptaline» karar verilmesi gerekeceği—
Davacıların murisi tarafından davalılara yapılan ödemelerin karşılığı olarak davalı şirketin ½ payının davacılar adına pay defterine kaydedilmesi, aksi halde bu amaçla ödenen paranın davalılardan tahsili istemi- Taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı olarak ödenen paranın iadesi talep olunduğundan ve dava tarihinden önce davalı taraf temerrüde düşürülmediğinden, alacağa dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinde bir isabetsizlik olmadığı- Davacıların murisi tarafından yapılan ödemeler tespit edilirken banka hesap ekstreleri dışında bir takım fotokopi makbuz, fatura ve belgeler de dikkate alınmış olup bu belgeler davalı tarafça kabul edilmediğinden, mahkemece, davacı tarafa banka ekstreleri dışındaki fotokopi belgelerin asıllarının sunulması için süre verilmesi, belge asılları sunulursa yapılan ödemelerin tespitinde bu belgelerin dikkate alınması, aksi halde ise bu belgelerde yazılı ödemelerden davalıların sorumlu tutulamayacaklarının gözetilmesi gerektiği- Gerçek şahıs davalılara yapılan bir ödeme varsa, ödeme yapılan bu şahısların yapılan ödemeler tutarınca sorumluluklarına karar verilmesi gerektiği- 818 sayılı BK. mad. 83 uyarınca da, yabancı para borcunun ödenmemesi halinde alacaklının, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebilmesinin mümkün olduğu-
23.11.1990 tarihinde yürürlüğe giren 3678 sayılı Yasanın 29. maddesi ile Borçlar Kanunu'nun 83. maddesine bir fıkra eklenerek, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklının, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebileceğinin kabul edildiği, aynı Yasanın geçici 1. maddesine göre bu Kanunun 29. ve 30. maddesinin, yürürlük tarihinden önceki tarihli ilişkilerden doğan ve halen görülmekte olan davalarda uygulanamayacağı-
İİK.'nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına yabancı para alacağının takip tarihindeki “TL” karşılığı üzerinden hükmedilmesi gerekeceği-
Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanacağı, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Tebliğleri gereğince bankaların, uygulayacakları azami faiz oranlarını serbestçe tespit ederek, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasına bildirmek zorunda oldukları, bildirilen bu oranların bankaların mevduat kabulünde uygulayabilecekleri azami oranları olup, fiilen uyguladıkları oranlar ile farklılık gösterebileceği-
Takip dayanağı bononun eski Medeni Kanun’un yürürlükte olduğu dönemde düzenlenmiş olması halinde, kocasının borcuna kefil olmuş olan kadının kefaletinin geçerli olabilmesi için -743 sayılı MK’nun 169. maddesi gereğince- sulh hukuk hakiminin izninin alınmasının zorunlu olduğu—
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.