Satış ilanının, icra müdürlüğünce verilen “satış ilanının Türkiye düzeyinde yayınlanmakta olan tirajı yüksek elli binin üzerinde yayın yapan gazetelerden birinde yapılmasına” ilişkin karara uygun yapılmamış olmasının, ihalenin feshine neden olacağı-
İhale konusu taşınmazın ......... adına olan kaydının iptali ile .......... adına tesciline karar verildiği ve karar ............... tarihinde karar kesinleştiğinden anılan dava dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararının satışa engel teşkil etmeyeceği- İhale alıcısının icra müdürlüğü hesabına ihale tarihi itibarı ile ............. TL nakdi teminatın yatırıldığı, dava konusu ihalede ihale memuru olarak görev yapan ......... ve tellal ........... davacı tanığı sıfatıyla dinlenildiği, ihalede pey süren ............ isimli kişinin ihaleye katılmaktan vazgeçerek, yatırdığı teminatı geri aldığı ve bu teminatı ihale alıcısı davalıya verdiği, davalının da bu şekilde ihalede pey sürdüğünün anlaşıldığı, ihale saatinden sonra icra müdürlüğü hesabına aktarılan teminat miktarının eksiksiz olduğu, dolayısıyla, davalı ihale alıcısının bu şekilde ihaleye katılarak pey sürmesinin ihalenin feshini gerektirmediği, davacı tanıklarının anlatımları ve icra dosyasında mevcut tahsilat makbuzu karşısında, bu iddianın ispatı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek olmadığı, davacının ileri sürdüğü ihalenin feshi nedenleri, fesat iddiası olarak nitelendirilemeyeceğinden, bu konuda yapılan suç duyurusuna ilişkin soruşturma dosyasının istenilmemiş olmasının sonuca etkili olmadığı- Karar tarihi itibariyle yürürlükte olan 30.11.2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7343 Sayılı Kanunun geçici 18/son maddesinde "134. madde değişikliği dikkate alınarak, İlk Derece Mahkemesi'nce takdir hakkı kullanılarak, ihale bedelinin %10'una kadar para cezası verilmesi gerekirken, %10 oranında para cezasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğü, İİK'nın 134/5. maddesi uyarınca istinaf incelemesine konu ihale yönünden, ölçülülük ilkesi dikkate alınarak, takdiren ihale bedelinin % 5'i oranında para cezasına hükmedilmesi gerektiği-
Marka hükümsüzlüğü, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemi-
Konkordato davasında, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu, HMK. gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olduğundan, davacı yanın feragati nedeniyle davanın reddine karar verileceği-
İİK. 363/2 uyarınca icra mahkemesince verilen “yetkisizlik kararları”nın temyizinin mümkün olmasına v İİK. 364/III uyarınca da “temyizin satışı durdurmasına” rağmen, eğer kötüniyetle, açıkça yetkili olmayan bir icra mahkemesine başvurulmuşsa, bu durumda, bu icra mahkemesince verilecek “yetkisizlik kararı”nın temyizinin satışı durdurmayacağı–
İİK.’nun 179/a ve 179/b maddeleri uyarınca verilecek ihtiyati tedbir kararlarının içeriği-
İcra Müdürlüğü’nün iflas dosyasında, hakkında tehiri icra kararı bulunan ve bu nedenle de temyiz incelemesi sonuna kadar icrası ve yerine getirilme imkanı bulunmayan tasarrufun iptal kararına ve bu kararla tanınan satışı talep yetkisine istinaden iflas idaresince satış işlemlerine başlanması, satışa hazırlık ve kıymet takdiri işlemlerine devamla satışın yapılması verilen icranın geri bırakılmasına ilişkin karara aykırı olup, yüksek mahkeme kararına aykırılıktan doğan bu durumun kamu düzenine ilişkin olması sebebi ile mahkemece de re’sen dikkate alınarak ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği- Taşınmaz, muhammen bedelinin üzerinde satılmış ise de; şikayetçi taşınmazın gerçek değerinin satışa esas alınan muhammen bedelden daha yüksek olduğunu ileri sürdüğüne göre borçla ilgisi bulunmayan taşınmaz malikinin Yargıtay ilamına aykırılıktan kaynaklanan yolsuzluk sebebi ile İİK. mad. 134/8 uyarınca menfaatinin muhtel olduğu kabul edilmesi gerektiği-
Ticari işletme ve münferit unsurlarının paraya çevrilmesinde “menkul rehninin paraya çevrilmesi” hakkındaki hükümlerin uygulanacağı-
Satışın durdurulması ve kıymet takdiri yapılması isteminin reddi kararını şikayete ilişkin kararın temyiz kabiliyeti bulunmadığı- Ortaklardan birinin kişisel alacaklısı, hakkını şirketin bilançosu gereğince o ortağa düşen kâr payından ve şirket fesh olunmuşsa tasfiye payından henüz bilanço düzenlenmemişse, bilançonun düzenlenmesi sonucu borçluya düşecek kar ve tasfiye payından veya borçlularına ait olan, senede bağlanmış veya bağlanmamış payların  İİK'nın taşınırlara ilişkin hükümleri uyarınca haczedilmesi yolu ile ya da ortağın şirketten olan diğer alacaklarından alabilme ve bunun için haciz yaptırabilme yetkisini haiz olduğu- Bunun dışında şirket ortağı borçlunun şahsi borcu nedeniyle şirkete ait malvarlığının haczedilmesinin mümkün olmadığı-
Hakimin iki tarafın talepleriyle bağlı olması sebebiyle, talepten fazla yada farklı bir karara hükmedemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.