TMK'nun 214/2. maddesinde; mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda boşanmaya, evliliğin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda bu davalarda yetkili olan mahkemelerin yetkili olduğu-
Davacı kadının eşine ait kapıcılık hizmetlerinin kimin tarafından yürütüldüğünün açıklığa kavuşturulabilmesi için, kalorifer yakma belgesinin bulunup bulunmadığı, davacı kadına mı yoksa eşi erkeğe mi ait olduğu ve bu dönemde ücret ödemelerinin kime yapıldığı belirlenerek, konu üzerinde yapılacak değerlendirme sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Taraflar arasındaki alacak davası-
Kıdem tazminatı taksitler halinde kısmen dava açılmadan önce kısmen de dava açıldıktan sonra davalı tarafından ödenmiş olup; fer'i alacak olan kıdem tazminatı faizine davacı hak kazandığından fesih tarihinden itibaren kıdem tazminatı için faiz alacağına hükmedilmesinin gerekeceği-
Ceza zamanaşımı süresinin uygulanması için kamu davasının açılmış olması veya mahkumiyet kararı verilmiş bulunmasının aranmayıp, cezayı gerektiren fiilin varlığının yeterli olduğu- Bir kişinin ölümü ve iki kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan sözkonusu trafik kazasının cezayı gerektiren bir fiil niteliğinde olduğu ve davacı desteğinin vefat etmiş olmasının sonuca etkili olmadığı-
Ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde, bedelinin tahsili istemi-
Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının, usulü kazanılmış hakkın istisnasını teşkil edecekleri, bu nedenle de Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarının, kanun yoluna başvurma, kanun yoluna başvuranların durumu ağırlaştıramaz şeklinde özetlenen kuralın ve aleyhe bozma yasağının istisnasını teşkil edecekleri, bu ilkeler doğrultusunda Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni durum dikkate alınarak davanın incelenip karara bağlanmasının gerekeceği-
Davacı avukatın müvekkili olan icra takip dosyasında ve asliye ticaret mahkemesinde görülen tasarrufun iptali davasında davacı vekili olarak temsil ettiği, davalının karşı yanla anlaşarak sulh olduğu ve davalının avukatı olan davacıyı azlettiği, taraflar arasında yazılı vekalet ücret sözleşmesi bulunmadığı anlaşılmakta olup davacı avukatın dava ve takip dosyasında harcı yatırılmış değerlerin %10-20'si oranında akdi vekalet ücreti de isteyebileceğinin kabulü gerektiği-
İİK'nun 68/son maddesi kapsamında tazminat borçlusu olup genel mahkemede alacak davası açan tarafın davası sonuçlanıncaya (kesinleşinceye) kadar tazminatın tahsili tehir olunacağından kendisinden bunun tahsilinin usulsüz olduğu-
Davaya vekaletin kapsamı özel olarak HUMK.nun 60-63 ncü maddeleri arasında düzenlenmiş olup, bu düzenlemeye göre, vekilin hükmolunan şeyi alabilmesi (tahsil edebilmesi) için vekaletnamesinde özel bir ahzu kabz yetkisinin bulunmasının gerekeceği, vekilin, bu ahzu kabz yetkisine dayanarak, hükmolunan şeyi ilamların icrası yoluyla icra dairesi aracılığı ile tahsil edebileceği gibi,icra dairesi dışında da tahsil edip borçluya makbuz verebileceği, dava için verilen genel vekaletteki ahzu kabz yetkisinin, vekili müvekkilin davayla ilişkisi olmayan alacaklarını tahsil ve bankadaki hesabından para çekme hususunda yetkili kılmayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.