Uyuşmazlık, davalıların işleteni ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğu aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucunda davacının yaralanmasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir...
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak daha uygun miktarda tazminata takdiri gerektiği-
3. HD. 23.03.2016 T. E: 3390, K: 4395-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan eksik ve ayıplı iş bedellerinin tahsili istemlerine ilişkin davalarda 5 ve 10 yıllık zamaanşımı sürelerinin ögörüldüğü- Eksik ifada zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu gerekçesiyle zamanaşımı def'inin reddine karar verilmiş olup, ayıplı iş bedeli yönünden zamanaşımı def'i tartışılmamış, hangi işlerin ayıplı ya da eksik iş olduğu üzerinde durulmamış olup, iskân ruhsatının alındığı 09.08.2001 tarihinde teslim yapıldığı ve davanın 26.02.2010 tarihinde açıldığı da gözetilerek, zamanaşımı süresinin dolup dolmadığının belirlenmesi için, öncelikle, tazminat konusu yapılan kalemler tek tek değerlendirilerek, bunların ayıplı iş mi, yoksa eksik iş mi, ayıplı işlerin ise gizli ayıp mı yoksa açık ayıp mı olduğunun belirlenmesi, bilirkişiden görüş alınarak, oluşacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Kıdem tazminatı, yıllık izin, ücret ve ilave tediye alacaklarının belirlenebilir nitelikte olduğu ve belirsiz alacak davasına konu edilemeyecekleri-
Davacı avukatların, gerek “müvekkilin nam ve hesabına tahsil ettiği alacakları geciktirmeksizin iş sahibine bildirmesi” gerektiğine ilişkin Avukatlık Kanununun 166. maddesine ve gerekse “müvekkil adına alınan paralar ve başkaca değerler geciktirilmeksizin müvekkile duyurulur ve verilir.” şeklindeki Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 43. maddesine aykırı hareket ederek, müvekkilleri davalı adına yapmış oldukları bir kısım tahsilatları haksız olarak yedlerinde tuttukları, bu husustan müvekkillerini haberdar etmedikleri anlaşıldığından, davalı tarafından haklı olarak azledildiklerinin kabulü gerekeceği; mahkemece “haklı azlin” gerektirdiği sonuçlara göre bir inceleme ve değerlendirme yapılarak, azilden önce kesinleşen işler bakımından hesaplama yapılması için ek rapor alınması ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, davacıların sarfettiği emekleri, mesaisi ve üstlendikleri işleri getirdikleri durum nazara alınarak tüm dosyalar yönünden vekalet ücretine karar verilmiş olmasının, usul ve yasaya aykırı olacağı-
6352 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden önce yapılmış olan icra takiplerine eski Kanun'da yer alan %40 inkar tazminatının uygulanması gerekeceği, yeni kanundaki %20 inkar tazminatının ancak bu tarihten sonraki takiplere uygulanabileceği-
İmalat bedelinin tahsili istemi-
HMK’nın “taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26/1. maddesinde hâkimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği-Mahkemece, davacı alacağına dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulandığı; ne var ki davacının avans faizi uygulanmasını istediği-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.