Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmeyeceği, bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olmasının zaruri olduğu, eldeki davada, davacının sıfatının tam olarak araştırılmasının gerekeceği, davacı yüklenici ise açtığı davada Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu, davacı eğer kanunun aradığı anlamda tüketici ise Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu, görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği, görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olamayacağı, davacının sıfatının araştırılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu-
Uluslararası koruma statüsü sahibi kişilerin, karşılıklılık şartından muaf tutulduğu- Uluslararası koruma çeşitlerinin "mülteci", "şartlı mülteci" ve "ikincil koruma" statüleri olarak tanımlandığı- Geçici koruma sağlananların teminat gösterme yükümlülüğünden ya da karşılıklılık şartından muaf olduklarına dair bir düzenleme olmadığı;o halde, geçici koruma sağlananlar, teminat gösterme yükümlülüğünden ve karşılıklılık şartından muaf olmadığı- Davacının "mülteci" statüsünde olmadığından davacıya "şartlı mülteci" veya "ikinci koruma" statüsünün verilip verilmediğinin araştırılması gerektiği-
Alacak davası-
23. HD. 10.05.2017 T. E: 2015/9932, K: 1412-
Dava konusu alacak 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1235 inci maddesi gereğince gemi alacaklısı hakkı veren alacaklardan olup, davacı tarafça da gemi üzerine kanuni rehin hakkı tesisi talebinde bulunduğu gözetilip kabul edilen toplam tazminat miktarı ile sınırlı olmak üzere .............. isimli gemi üzerine 6762 sayılı Kanun'un 1236 ncı maddesi gereğince davacı lehine kanuni rehin hakkı tesisine karar verilmesi gerektiği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ile gecikme tazminatının tahsili istemi- Sözleşme ile kararlaştırılandan fazla taraflar yararına kazanım olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak söz konusu kazanım için yapılan proje tadilatı ve tadilat ruhsatlarının ve artan inşaatın, sözleşmede kararlaştırılan mücbir sebep nedeniyle verilecek 1 yıllık ek süre ile bağlı kalınmaksızın, teslim süresine etkisini tespit edilerek teslim tarihinin belirlenip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da "gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine" dair bir hüküm bulunmadığı- Tüketici Kanun'da gizli ayıba ilişkin hüküm bulunmadığından, Türk Borçlar Kanununun bu konudaki 223. maddesinin uygulanacağı- Davacının konutu teslim ile dava tarihine göre beş kış mevsiminin geçtiği görüldüğünden, daire ve ortak alanlardaki gizli ayıpların süresinde yapılmadığının kabulü gerektiği- Davacının dairesi ile ortak alanlardaki eksik imalatlar yönünden, idarece kurulan komisyon ile yüklenici müteahhit firmalara eksik imalatların ne kadarının tamamlatılıp tamamlattırılmadığının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Özelleştirme kapsamına alınan işyerlerinin tamamen veya kısmen satışı, kiralanması, işletme hakkının devri durumlarında işyerinin devri söz konusudur ve devrin hukuki sonuçları ortaya çıkar; işyerinin özelleştirmeye hazırlanması, özelleştirilmesi, küçültülmesi, faaliyetlerinin tamamen veya kısmen durdurulması nedenleriyle ise sözleşmelerin ancak bildirimli fesih yoluyla sona erdirilebileceği-
Takibe konu senette borçlu şirket yetkilisi olarak imza attığı görülen ve takibin ve ihalenin tarafı olmadığı anlaşılan şikayetçinin İİK'nın 7343 sayılı kanunun 27. maddesi ile değişik 134/3. maddesinde belirtilen kişilerden olmadığı, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerinin de kabulünde olup, açılan davanın nispi harca tabi olup, teminat gerektirdiği, bu nedenle, mahkemece, kanunda belirtilen istisnai kişiler dışında kaldığı anlaşılan davacıya öncelikle nispi harç ve akabinde ihale bedelinin % 5' i oranında teminat yatırtılmadan yargılama yapılması ve akabinde Harçlar Kanunu'na aykırı şekilde nispi harcın tahsiline karar verilmesi, dava şartı olan, ancak alınmayan teminat hususunda " karar verilmesine yer olmadığına " şeklinde karar verilmesinin ve bu hususların Bölge Adliye Mahkemesince gözden kaçırılmasının hatalı olduğu-
Taraflar arasındaki menfi tespit, tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa alacak davası-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.