HUMK değişik mad. 440'e göre sayılan nedenlerden hiç birine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddinin gerekeceği-
Borçlu son celse öncesi mahkeme hakimini reddettiğinden, ret prosedürü usulüne uygun işletilmeden yargılamaya devam edilerek esasa ilişkin karar verilmesinin hatalı olduğu, borçlunun esas hükümle birlikte hakimin reddi hususunu istinaf talebinde belirtmesine rağmen bölge adliye mahkemesi’nce sadece ihalenin feshine ilişkin inceleme yapıldığı hakimin reddine ilişkin değerlendirme yapılmadığı bu hususta olumlu olumsuz bir karar verilmediği ve bunun da usul ve yasaya aykırı olduğu-
İİK'nun 134/8. maddesinde, ihalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecbur olduğu-
Şikayetçinin, şikayete konu edilen taşınmazın ihalesinin yapıldığı tarihten yedi günra, kendisine yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğunu da ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğunun anlaşıldığı, bu itibarla, ihalenin feshine yönelik şikayetin İİK.'nun 134. maddesinin 7. fıkrasında öngörülen ihaleden itibaren yasal bir yıllık süre içerisinde gerçekleştiğinin kuşkusuz olduğu, o halde mahkemece, öncelikle satış ilanı tebligatının usulsüzlüğüne yönelik iddia değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği- İİK'nun 134/2. maddesinde, başvurusu reddedilen şikâyetçi aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için şikâyetin esasa ilişkin nedenlerle reddi öngörülmüş olup, istemin esasa girilmeksizin süreden reddi halinde para cezasına hükmolunamayacağından mahkemece borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
6183 s. AATUHK mad. 66 gereğince açılmış istihkak istemine ilişkin davada, davacı vekili, "davalı idare tarafından, ticari işletme rehnine konu menkullerin haczedildiğini" belirterek "istihkak" iddiasında bulunmuş, ve aynı Yasanın 21/2 maddesi gereğince "rehin haklarının saklı tutulmasına,rehin kapsamındaki malların davalı idare tarafından satışı halinde mad. 74/2 dikkate alınarak satış bedelinden öncelikle rehin alacağının ödenmesine, satış bedelinin rehinli alacaklarının ve takip giderlerini geçmemesi halinde satışın tehir edilmesine karar verilmesini" talep etmiş olup, mahkemece, keşfin davacıya ait adreste yapılmaması da gözönüne alınarak, davacı vekilinin dilekçeleri doğrultusunda HMK. mad. 288, 290 ve 291/3'deki yasal düzenleme gereğince, "haciz adresinde faaliyette bulunan dava dışı şirketlere belirlenecek keşif gün ve saatinin bildirilmesi", mahcuzların bulunduğu adreste keşif yapılması dava konusu mahcuzların ticari işletme rehni kapsamında olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
12. HD. 23.11.2023 T. E: 6565, K: 7789
23. HD. 12.04.2017 T. E: 2015/3287, K: 1105-
Bononun arka yüzündeki ilk cironun, bononun lehtarına ait olması gerekeceği, dolayısıyla lehtardan önce yapılmış bulunan şirketin cirosunun, şirketi dayanak bonodan sorumlu kılmayacağı, bu nedenle işin esasının incelenmesinin yerinde olmadığı-
Davanın türünün başlangıçta var olan hukuki yararı ortadan kaldırmayacağı, koşulları oluşmadığı halde belirsiz alacak davası olarak açılan bir dava, usul ekonomisi ilkesi gözetilerek hukuki yarar, yani dava şartı yokluğu nedeni ile hemen usulden reddedilmeyeceği- Alacağın belirli olduğu hallerde kısmi dava açılmasına cevaz vermeyen 6100 sayılı HMK'nun 109'uncu maddesinin ikinci fıkrasının yürürlükten kaldırılmasıyla birlikte artık belirli olan alacaklar için de kısmi dava açılması mümkün olacağı-
Esastan reddedilen ihalenin feshine ilişkin davada, ilk derece mahkemesince ihale konusu iki taşınmazın değerinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmesinin yerinde olduğu, Bölge Adliye Mahkemesi'nce sadece taşınmazlardan biri hakkında dava açıldığından bahisle, o taşınmazın değerinin %10'una tekabül eden miktarda para cezasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.