Borçlunun “borca itirazı” üzerine icra mahkemesince takip muvakkaten durdurulmuş ise itirazın reddi halinde borçlu aleyhine takip konusu alacağın % 40’dan (şimdi; %20'den) aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilebileceği (takip muvakkaten durdurulmamışsa böyle bir tazminata hükmedilemeyeceği)-
Hatalı olduğu ileri sürülen yargısal işlemde, özel amaç ile kasıtlı davranıldığı yönünde bir delilin bulunmadığı, HMK'nun 46.maddesinde sayılan hukuki sorumluluk nedenlerinden hiçbirisinin bu davada mevcut olmadığı, hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerektiği- Davanın esastan reddi halinde disiplin para cezasının takdir edilerek hüküm altına alınması gerektiğinden, bu konuda para cezasında yeniden değerleme oranında yapılması gereken artırım miktarı ile dava konusu olayın gelişim biçimi ve dosyaya yansıyan olgular göz önünde tutularak asgari hadden para cezasına hükmolunduğu-
İcra mahkemesinin istihkak davaları sonucunda verdikleri kararların maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceği (ve bu nedenle, bu kararlara karşı «yargılamanın iadesi» yoluna başvurulabileceği)
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davası-
Cari hesap bakiyesine dayalı olarak yapılan itirazın iptali istemi-
İİK. 333a'da düzenlenmiş olan suçtan dolayı hüküm kurulmadan önce, sanığın kasdının tayini için, yetkilisi olduğu şirkete ait defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, aktifinin borçlarını ödemeye yeterli olup olmadığı ve şirket aleyhine başka icra takipleri bulunup bulunmadığının araştırılması ve açılmış bulunan tasarrufun iptâli davasının sonucunun beklenmesi gerekeceği–
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, proje bütünlüğü gereği, taşınmazın imar planında park alanı olarak ayrılan bölümünün tamamının bedeline hükmedilmesi gerekirken, kısmen cami alanı olarak gösterilen kısmın bedeline hükmedilmemesinin hatalı olduğu- Dava konusu taşınmaza 04.11.1983 gününden sonra el atıldığı anlaşılmakla, nispi harç ve nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Kıymet takdiri raporunun .............. tarihinde bizzat tebliğ edildiği, İİK'nın 128/a maddesi gereğince yasal 7 günlük süre içerisinde kıymet takdirine itirazda bulunulmadığından ihalenin feshi aşamasında taşınmazın değerinin düşük olduğu iddiasının incelenemeyeceği, kamu düzenine aykırı bir hususun da bulunmadığı muhammen bedelin üzerinde yapılan ihalede şikayetçi borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı, dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
CMUK 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın sonuç ceza bakımından geçerli olduğu ve bozma öncesinde sanık hakkında tesis edilen 6 ay 20 gün hapis cezasının adli para cezasına hükmedildiği, karar sanık tarafından temyiz edildikten sonra 10 ay 50 gün hapis cezasının 6000-TL adli para cezasına çevrilmesine yönelik olarak kurulan hükmün, sanık tarafından temyiz edildiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında kurulan yeni hükümde kazanılmış hak nedeniyle hapis cezasının TCK'nun 50/1-a maddesi gereğince 4000 TL adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu-
Dosya kapsamında Av..........’ın istifa ettiğine veya azledildiğine ilişkin bilgi bulunmadığı, karar düzeltme istemine konu Hukuk Genel Kurulunun bozma kararının şikâyetçi vekili Av......’a tebliğine ilişkin e-tebliğ mazbatasının incelenmesinde; "Tarih ................... Muhatap hesabına teslim edilmek üzere UETS tarafından teslim alındı, .............. Tebligat alıcı için ayrılmış tebligat alanına (hesabına) başarılı bir şekilde konuldu, ....... Tebligat alıcının hesabına iletilmesine müteakip mevzuat gereği belirlenen süre sonunda otomatik olarak okundu sayıldı" şeklinde açıklamalarının yer aldığının görüldüğü, Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 9. maddesinde belirtildiği üzere UETS elektronik tebligat mesajını zaman damgasıyla ilişkilendirerek .............. tarihinde muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştırmış olup, elektronik yolla tebligat muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağından bozma kararının ............. tarihinde şikâyetçi vekiline tebliğ edildiği, 10 günlük karar düzeltme süresinin son gününün cumartesi günü ............ tarihine rastladığı, resmi tatil olması sebebiyle İİK'nin 19. maddesinin 3. fıkrası gereğince müddetin .............. tarihinde biteceği, karar düzeltme isteminin ise yasal 10 günlük süreden sonra .......... tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, karar düzeltme isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.