Mahkemece davacının talebine uygun olarak ihale feshedildiğine göre, işbu kararı temyiz etmekte davacının hukuki yararı bulunmadığı gibi temyiz talebinin de kötüniyetle yapıldığı anlaşıldığından HMK.nun 368. maddesi yollamasıyla aynı yasanın 329. maddesi uyarınca kararı temyiz eden davacı vekilinin takdiren 2.500,00 TL disiplin para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Kazanın oluşumunda, kendi kullandığı araçla hayatını kaybeden sigortalının kusurlu olup, kendi dışında 3. bir kişinin kazaya etkisinin bulunmadığı, araç işleteni olan davalının da sürücü belgesi olmayan sigortalıya aracını vermekten Karayolları Trafik Kanunu çerçevesinde sorumluluğunun doğacağı, araç işletenin kazanın oluşumundaki kusur payının bilirkişi marifetiyle araştırılması gerekeceği-
Haciz tutanağındaki tespitlerden haczi istenen fırının finansal kiralama sözleşmesi kapsamında kaldığını belirlemenin mümkün olmadığı gibi icra memurunun faturadaki seri numaralarını karşılaştırmadan haciz talebini reddettiği, bu halde, dava konusu fırın ile ilgili şikayet başvurusunun kabulüne karar verileceği-
Taşınmazın muhammen bedeli (119.715 TL) ve ihale bedeli (130.100 TL) gözetildiğinde, bu taşınmaz yönünden zarar unsuru gerçekleşmediğinden anılan bu taşınmaz bakımından şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı ve bu durumda ihalenin feshi istemin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi ve işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddine karar verildiğinden şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilememesi gerektiği-
Alacaklısını zarar sokmak kasdıyla mevcudunu eksiltmek suçundan sanığa usulüne uygun davetiye tebliğ edilmeden yokluğunda yargılama yapılarak mahkumiyetine karar verilmesinin, sanığın savunma hakkının kısıtlanmasına neden olacağı-
Para cezası ile ilgili encümen kararı icra dairesinde takip konusu yapılamayacağından, borçlunun itirazı üzerine «itirazın kaldırılmasına» karar verilemeyeceği–
İki farklı vade tarihi içeren senedin “bono” sayılmayacağı-
Somut olayda, taşınmaz sık aralıklarla el değiştirmiş olup davalı şirket tarafından ödeme belgesi olarak dayanılan dekonttan paranın ilk el olan davalıya niçin ödendiği belirlenemediğinden emlakçılık yapan davalının ceza yargılamasında sanık sıfatıyla alınan beyanında taşınmaz bedeli davalı şirket tarafından tamamen ödenmediği için davacıya ödeme yapmadıklarını ifade ettiği, davalıların beyanlarından birbirlerini tanıdıklarının anlaşıldığı gibi davacı tanığının beyanından da anlaşıldığı üzere davalı şirketin taşınmazı vekili olan alacaklarına mahsuben alma niyeti ile hareket ettiği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davalı şirketin de diğer davalılar ile birlikte hareket ederek davacıyı zararlandırdığı, taşınmazı ediniminin iyiniyetli olmadığı, böylelikle TMK'nın 1023 üncü maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı-
Alacak davası bozma ilamına uyularak-
Satılan malın esaslı niteliklerindeki hata ihalenin feshi nedeni olduğu- İhaleye konu taşınmazın ilan edilen net alanı ile mevcut net alanı arasında müşteriyi yanıltıcı nitelikte ve önemli ölçüde fark bulunması halinde bu hususun talep ve talibi etkileyeceği, zira, daha fazla alıcı çıkmasına ve taşınmazın daha yüksek bedelle satılmasına engel olabilecek bu farklılığın varlığı durumunda arttırmaya hazırlık aşamasında ve satılan malın esaslı niteliklerindeki hata söz konusu olacağından ihalenin feshi sonucunun doğabileceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.