Avukatın azlinin haklı olup olmadığı konusunda çelişkili karar verilemeyeceği gibi iş sahibi tarafından ileri sürülen ve hatta azil ihtarında bildirilmese bile yargılama sırasında ileri sürülen tüm azil nedenlerinin incelenmesi gerektiği- Hiçbir şekilde ileri sürülmeyen azil nedeninin inceleme konusu yapılamayacağı- Bilirkişi raporları arasında çelişki varsa, çelişki giderilmeden karar verilemeyeceği ve uzman olmayan bilirkişinin düzenlediği rapor esas alınarak da hüküm kurulamayacağı-
Hukuki yardımın ne zaman başladığının her işlemin özelliğine göre farklılık gösterebildiği- Dava açılmış ise, davanın açıldığı, ya da tespitin yapıldığı tarih; müvekkil aleyhine dava açılmış ise cevap verme tarihi, ya da vekaletnamenin verilme tarihinin hukuki yardımın başladığı tarih olarak esas alınması gerektiği- Ücret sözleşmesinin yer almadığı, vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkin davalarda; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde hukuki yardımın başladığı tarihteki yürürlükte olan kanun hükümleri uygulanarak, hukuki yardımın yapıldığı tarih 2.5.2001 tarihinden önce ise asgari ücret tarifeleri; 02.05.2001 ile 20.1.2004 tarihleri arasında hukuki yardım başlamışsa yüzde "beş" ile "on beş"; bu tarihten sonra ise, yüzde "on" ile yüzde "yirmi" arasındaki bir oran tatbik edileceği, değeri para ile ölçülemeyen davalarda ise avukatlık asgari ücret tarifelerinin uygulanacağı- Azil haklı olduğundan, bitmemiş dava ve takiplerden dolayı davacı avukatın davalılardan herhangi bir ücret isteyemeyeceği, bu hususta emek ve mesaisi gözönünde bulundurularak hakkaniyet adı altında mahkemece herhangi bir ücret belirlenemeyeceği- Azil tarihi itibariyle kesinleşmiş, sonuca bağlanmış dava ve takipler ile devam eden takipler yönünden tahsilat yapılmış ise, tahsil edilen miktar yönünden taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi mevcut olmayıp, vekalet ilişkisi 04.07.2001 tarihinden itibaren başladığından bu tarihten 20.1.2004 tarihine kadar başlatılan dava ve takipler yönünden yüzde "beş" ile "on beş", 20.01.2004 tarihi ve sonrasında başlatılan dava ve takipler yönünden ise yüzde "on" ile yüzde "yirmi" arasındaki bir oran tatbik edileceği, değeri para ile ölçülemeyen davalarda ise avukatlık asgari ücret tarifelerinin uygulanacağı- Mahkemenin, gerekçeli kararında olayda %10 - %20 oran arasından alt sınır olan %10 oranın uygulanması gerektiğinin belirtilmesi ve bu gerekçenin davacı tarafından temyiz edilmemesi üzerine hesaplamada alt sınırın uygulanması gerektiğinin davalılar lehine kazanılmış hak oluşturduğu, davacı avukat tarafından daha önce gerek davalılardan vekalet ücretine mahsuben aldığı gerekse bazı icra dosyalarından ayrıca tahsil ettiği vekalet ücreti varsa bu miktarlarında hesaplanacak vekalet ücretinden düşülmesi gerektiği-
Sulh olunan miktar belli değilse, mahkemece gerçek sulh olunan miktarın araştırılarak bulunacak bu miktarın, sulh olunan miktar tespit edilemezse vekil ile vekil eden arasında varsa yazılı sözleşme hükümleri gereğince, sözleşme yok ise Avukatlık Kanunu'nun 164/4. maddesi gereğince harcı ödenen dava değeri üzerinden vekalet ücretinin hesaplanması gerektiği- Davalılar arasında davacı avukatın da imzasının bulunduğu bir sulh sözleşmesi bulunmadığına göre, eldeki davada gerçek sulh miktarının tespit edildiğinden bahsedilemeyeceği ve bu durumda davacı avukat ile vekil edeni arasında yazılı bir avukatlık ücret sözleşmesi bulunmadığına göre, vekalet ücretlerinin Avukatlık Kanunu'nun 164/4. maddesine göre belirlenmesi gerektiği, davacıya ödenecek olan akdi vekalet ücretinin, iş mahkemesinde açılan dava için harçlandırılmış olan dava değerinin %10'u ile %20'si, icra dosyası için ise takibe konu edilen asıl alacağın %10'u ile %20'si arasındaki bir oran üzerinden mahkemece takdir edilerek, tespit edilecek bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği- Avukatlık Kanunu'nun 164/son maddesi gereğince davacıya ödenecek hasma yüklenen vekalet ücretinin hesaplanmasında ise, iş mahkemesi dosyasında harçlandırılmış olan dava değerinin ve icra takibine konu edilen asıl alacağın esas alınması gerektiği-
7. HD. 20.04.2016 T. E: 14350, K: 8702-
Vekalet ilişkisinden kaynaklı alacak istemi-
Yazılı veya sözlü bir sözleşmenin bulunmaması halinde, ödenmesi gereken vekalet ücreti miktarının, mahkemenin takdirine göre, dava değerinin %10'u ile %20'si arasında nispi (yüzde) olarak belirlenmesini öngören 1136 s. Avukatlık Kanununun 164/4. maddesinin kamulaştırma davaları yönünden uygulanmasının mümkün olmadığı, aksi halde, Kamulaştırma davaları yönünden vekalet ücretinin nispi (yüzde) olarak belirlenmesini yasaklayan ve cezai müeyyide öngören 2942 s. Kamulaştırma Kanunu'nun 31 (e) ve 33. maddelerine aykırılık olacağı, genel olarak benimsenen sözleşme serbestisinin, kamu yararı düşüncesiyle bu kanun hükümleriyle istinasi olarak sınırlandırılmış olduğu-
Vekalet görevini özenle ve gereği gibi yerine getirmeyen davacı avukat, müvekkili olan davalı (birleşen davanın davacısı) tarafından haklı olarak azledildiğiden, haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebileceği, azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilemeyeceği- Avukatlık sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacağının tahsili istemine ilişkin açılan davada, azlin haklı olduğu kabul edilmesine rağmen, azil tarihi itibariyle sonuçlanmayan işler nedeniyle de vekalet ücretine (%50 oranında) hükmedilmiş olmasının isabetsiz olduğu- Davacının azil tarihi itibariyle kesinleşen dosyalarda, değeri para ile ölçülebilen davalar yönünden, işin niteliği, zorluk derecesi, işe harcanan zaman, sarf edilen emek ve işe katkı değeri dikkate alınarak müddeabihin değerinin %10’u ile %20’si arasındaki oranlarda takdir edilecek miktarlar üzerinden, değeri para ile ölçülemeyen davalar yönünden ise Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu oranda ücret talep edebileceği göz önüne alınarak, her bir dosya yönünden “taleple bağlılık” kuralı da dikkate alınmak suretiyle vekalet ücretinin tespit ve tahsiline karar verilmesi gerektiği-
Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle Kanunda sayılan geri gönderme sebepleri gerçekleşmediğinden, dava dosyasının ilk derece mahkemesine iadesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- Davalı tarafından parmak basılan avukatlık ücret sözleşmesinin düzenlendiği tarihte yürürlükte olan "parmak izinin ihtiyar heyeti ve o yerde tanınmış iki şahıs tarafından onaylanmasına" yönelik düzenleme (HUMK. 297) karşısında; sözleşmenin usulüne uygun şekilde onaylandığından söz edilemeyeceği gibi, davalı tarafça parmak izi açıkça inkar edildiğinden, sözleşmenin geçerli bir sözleşme olarak kabulünün de mümkün olmadığı- Sözleşme geçersiz olduğundan, değeri para ile ölçülebilen dava ve iş türlerinden olmayan ortaklığın giderilmesi davasında, davacı avukatın isteyebileceği akdi vekalet ücreti, hizmetin verildiği tarihteki (ortaklığın giderilmesi davasının açıldığı tarihteki) AAÜT'deki maktu vekalet ücreti kadar olacağı-
Avukat ile müvekkili arasında bir ücret sözleşmesinin bulunmaması durumunda, "değeri para ile ölçülemeyen" dava ve işlerde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin uygulanacağı (Av. K. mad. 164/4)- Ortaklığın giderilmesi davası ve satış işlemlerinin değeri para ile ölçülebilen dava ve iş türlerinden olmadığı- Avukatın, ortaklığın giderilmesi davası nedeniyle -hizmetin verildiği tarihteki (ortaklığın giderilmesi davasının açıldığı tarihteki) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince- maktu vekalet ücretinin talep edebileceği-
7. HD. 20.04.2016 T. E: 14366, K: 8708-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.