Takibe dayanak yapılan ilamda malikin, taşınmazın mülkiyetini idareye bırakılması karşılığında tazminat tabelinde bulunduğunun anlaşıldığı, her ne kadar mahkemece, hüküm fıkrasında, el konulan taşınmazın mülkiyetinin tapudan yol olarak terkinine karar vermişse de ilamdaki bu hükmün, kamulaştırmasız elatma tazminatının yasadan doğan sonucu olup taşınmazın aynının ihtilaflı olduğunu göstermeyeceği, bu nedenlerle, dayanak ilam tazminat alacağına ilişkin olup, HUMK.nun 443/4. maddesi gereğince ilamın infazı için kesinleşmesine gerek bulunmadığı-
Boşanma kararının "eklentisi" olan yoksulluk, iştirak nafakası, maddi-manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti de aynı kurala tâbi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerektiği- Takip talebi ve icra emrinin toplam alacak hesaplamasından sonraki açıklama kısmında dayanak ilam hükmünün belirtildiği görülmüş olup, takibe konu olan nafakaların "tedbir nafakası" niteliğinde olduğu anlaşıldığından anılan nafakanın tahsili için takip dayanağı ilamın kesinleşmesinin gerekmeyeceği-
Üçüncü kişiye gönderilen 1. haciz ihbarnamesine yönelik “itirazın iptali” için, takip borçlusunun, icra mahkemesine şikayet yoluyla başvuramayacağı-
Borçlu vekili adına işyeri adresine gönderilen gerekçeli karar tebligatının, "belli bir yerde mesleğini devamlı olarak icra eden gerçek kişiler" yönünden tebligatın yapılma usulünü düzenleyen Tebligat Kanunu'nun 17. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 26. maddesi hükümlerinin uygulanması suretiyle tebliğ edilmesi gerektiği-
Takip dayanağı F. ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ilamının, FSEK hükümlerine dayalı olarak açılan maddi ve manevi tazminat davasına ilişkin olduğu bilinerek, ilam tarafların hukuki durumunda sicil ve kayıtlarda değişiklik yaratacak nitelikte olmadığından ve hakkın özü ile ilgili olmayıp, malvarlığında değişiklik yaratacak nitelikte olduğundan ilamın kesinleşmeden takibe konulabileceği-
«İlâmın kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı»na ilişkin şikâyetin, süreye bağlı olmadığı–
«Örnek: 6 icra emri»nin iptalinden sonra borçluya «örnek: 9 ödeme emri» gönderilmesi halinde, icra emrinin iptaline kadar yapılan giderlerin borçludan istenemeyeceği—
İlâm alacaklılarının birlikte veya ayrı ayrı takipte bulunabileceği–
Takip dayanağı ilamda her ne kadar fuzuli işgal nedeniyle tahliyeye hükmedilmiş ise de, uyuşmazlığın özünde ayni hakka ilişkin mülkiyet ihtilafının bulunduğu, bu nedenle anılan ilamın kesinleşmeden infaza konu edilemeyeceği-
Takibin iptaline dair icra mahkemesi kararının infazı için kesinleşmesi zorunlu olmadığından, alacaklının kendisine ödenen parayı iade etmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.