Sanığın şikayet dilekçesinde belirtilen adresin ticaret sicil kaydı adresinden farklı olduğu ve hacze gidilen adrese tannmadığı, aynı adreste yapılan zabıta araştırmasında da tanınmadığı,  sanığın ticaret sicilinde kayıtlı olduğu adresinde zabıta araştırması yapılarak ve sanığın şikayet tarihini kapsar şekilde en son verilen vergi beyanname örnekleri getirtilerek incelenerek, delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği- İİK mad. 345/a uyarınca "sermaye şirketinin iflasını istememek" suçunun oluşabilmesi için, aynı Kanun'un mad. 179 ve TTK mad. 376'da öngörülen koşullarda şikayet tarihi itibariyle şirketin aktif ve pasif durumunun belirlenerek sonucuna göre şirketin iflasının istenmesi şartlarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğinden hareketle, öncelikle şikayet tarihinden itibaren geriye dönük olarak yakın zamanda borçlu şirkete ait ticari defterlerin temini ile borçlu şirket hakkında kesinleşmiş icra takip dosyalarının, Vergi Dairesinden en son kurumlar vergisi beyannameleri ile varsa bilançolarının da getirtilip mevcut borçları da pasife dahil edilerek, ticari defterler, bilançolar ve banka hesapları da incelenmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği- 
Tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine-
Nüfus kayıtları yoksa ölüm kaydı da bulunmadığından ölüm tarihi ve mirasçılarının mahkemece kendiliğinden araştırılarak davacıdan tüm delilleri sorulup ölüm tarihi ve mirasçıları belirlenerek mirasçılık belgesi verilmesi gerekeceği-
Tapu kaydında düzeltim davalarında taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesinin, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturacağı, bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekeceği, bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılması ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanması gerekeceği-
HGK. 12.04.2023 T. E: 4-116, K: 326
Borçlu şirketin ticaret sicile kayıtlı bulunduğu adreste yaptırılan zabıta araştırmasına göre adreste faaliyetinin bulunmadığının tespit edildiği, sanığın savunmasında hacze gidilen sicile kayıtlı bulundukları adresi mal sahibine teslim ettiklerini, ancak şirketin faaliyetine devam ettğini beyan etmesine rağmen, faaliyette bulundukları bir adres bildirmediğinin görüldüğü ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odasından gelen yazıya göre de borçlu şirketin halen sicil kaydının faal olarak devam ettğinin bildirildiği ve İİK'nın 44. maddesine uygun bir mal beyanını vermediği anlaşılmakla; suçun unsurlarının oluştuğu-
Ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemi-
TMK'nın 598. maddesi uyarınca başvuru üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verileceği; mirasçılık belgesinin geçersizliğinin de her zaman ileri sürülebileceği - Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re'sen araştırma prensibinin egemen olduğu; hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararların iptal davasıyla değiştirilebileceği veya ortadan kaldırılabileceği-
İİK'nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendinde, borçlunun çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletleri haczedilemeyeceği düzenlenmiş olup, bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkının şahsi hak niteliğinde olduğu, iddiada bulunan kişinin çiftçilik yapıp yapmadığı ve haczedilen taşınmazın borçlunun ve ailesinin geçimi için zorunlu olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerektiği, bu nedenle, henüz kendisine takip yöneltilmemiş mirasçının kendisi ve ailesinin ihtiyacı nedeniyle bu yargılamaya devam etmesinin mümkün olmadığı, somut olayda, şikayetçi borçlunun yargılama sırasında ölümü nedeniyle maişet iddiasının dayanağı ve dolayısıyla haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından, mahkemece istemin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Mahkemece yaptırılan kolluk araştırmasına göre; davacı borçlunun 1979 doğumlu olduğu, çalışmadığı, babası ve engelli annesi ile birlikte yaşadığının bildirildiği, alınan bilirkişi raporunda, emsal taşınmazlar esas alınarak ve borçlunun sosyal-ekonomik durumu gözetilerek meskeniyet şikayetine konu ev ile haline münasip evin değerinin belirlendiği , ilk derece mahkemesinin, dosyanın karara bağlanmasına yeterli bilirkişi raporuna göre karar vermesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca satış bedelinden arta kalan miktarın hak sahiplerine ödeneceğinden ilk derece mahkeme hükmünde yer alan "artan kısmının dosya borcu kadar olan miktarının alacaklıya ödenmesine" ifadesinin paraların paylaştırma safhasında sonuca etkisi bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.