Bakım alacaklısının temliki işleminde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu taktirde akdin bedel karşılığı olduğundan söz edilemeyip, akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılmasının gerekeceği-
Tapu dışı satışın geçerli olabilmesi için, tapulama tesbitinden önce yapılmış olmasının, taşınmaz malın zilyet tarafından kayıt malikinden, mirasçılardan veya mümessillerinden iktisap edilmesinin gerekeceği, ayrıca satışla tesbit tarihi arasında en az 10 yıl çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet olunmasının ve zilyetliğin devredilmesinin ve satış, tutanağın düzenlendiği tarihe kadar bozulmamış olmasının gerekeceği-
İstinaf mahkemelerinin hukuki denetim yanında aynı zamanda maddi vakıa incelemesi de yaparak tahkikat sonucuna göre yeniden karar verme yetkisini haiz olan bir hüküm mahkemesi olduğu kabul edilirken, diğer taraftan da söz konusu hükümle bir nevi eksik inceleme gerekçesiyle dosyanın mahalline geri gönderilmesinin kabul edildiği- Dar istinaf sisteminin amacına uygun olarak istinaf mahkemelerinin hukuki denetim görevini yerine getirirken gerektiğinde yeniden tahkikat ve inceleme yapmalarına imkân verecek bir uygulamanın benimsenmesinin ancak ortada hukuki ve maddi vakıa denetimine konu olacak verilerin bulunmaması hâlinde ise tahkikatın yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesi gerektiği- Olaya ve maddi delillere en yakın olan mahkemenin ilk derece mahkemesi olduğu-
Kadastro tespitine itiraz ile tapu iptali ve tescil istemi- İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekilinin istinaf dilekçesinin, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Kanun’un 341/2 nci ve 352/1 inci maddeleri kapsamında reddine karar verilmesini müteakip 22.07.2021 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen ek madde 6 hükmünün yürürlüğe girmiş olması karşısında, bu hükmün somut olaya uygulanıp uygulanamayacağı, buradan varılacak sonuca göre İlk Derece Mahkemesince verilen kararın miktar itibariyle kesin hüküm niteliğini haiz olup olmadığı-
Sahte vekaletname ile oluşturulan yolsuz tescile dayalı tapu kaydında isim düzeltilmesinin istenemeyeceği-
Davanın açıldığı tarihte dava konusu 348 parsel sayılı taşınmazda elbirliği mülkiyeti bulunduğundan ifa olanağı bulunmamakta ise de; yargılama devam ederken elbirliği maliklerinden dava dışı şahsın başvurusu üzerine ... Tapu Müdürlüğü'nün işlemi ile elbirliği mülkiyeti paylı mülkiyete dönüştürüldüğünden satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağının doğduğu, bu nedenle, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin içeriği dikkate alınarak talep hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Hükmün bozulmasından sonra davanın ıslah edilmesinin mümkün bulunmadığı- Dava konusu 9 numaralı dairenin arsa payının yapılan yargılamalar sonucunda henüz kesinleşmeyen karar ile arsa sahiplerine özgülendiği anlaşıldığından, davacının dilekçesinde "hukuki imkansızlık nedeniyle 9 numaralı dairenin arsa payı yerine yükleniciye düşen 7 numaralı bağımsız bölümün arsa payının tapusunun iptali ile davacı adına tescilini, bu talepler yerinde görülmezse çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince ayni hak talebimiz içinde sözleşmeye uygun teslimi yapılmayan taşınmazın değerlerinin tespit edilerek davacıya verilmesini" talep ettiği, davacının bu talebinin yargılama sürecinde oluşan yeni duruma göre davanın açıklanmasından ibaret olduğu, kısaca davacı davasını açıklamak suretiyle davasını tapu iptali ve tescil ikinci kademede ise tazminat talep ettiğinden tazminat talebinin değerlendirilip incelenmesi gerekeceği-
Tapu siciline güven ilkesi gereğince, kişinin sicilin dayanağını oluşturan kayıt ve belgeleri inceleme yükümlülüğünün olmadığı. davalıya taşınmazın satışına ilişkin resmi akit tablosunu inceleme mükellefiyeti yüklenemeyeceği- Resmi satış aktinin düzenlenmesinin, tapuda devir yapılmadığı sürece mülkiyet hakkını doğurmayacağı-
Mirasçılardan birinin veya birkaçının terekeye dahil malı tasarruf etmesinin (MK. 599. maddesi hükmüne göre «diğer mirasçılar adına cereyan eden tasarruf’ tüm mirasçılar adına olduğundan) o mirasçı veya mirasçılara göre, bağımsız olarak iktisap hakkı sağlamayacağı-
Kazanılmış hakkın olduğu gözetilerek TMK.nun 713/2. maddesi bakımından dosya incelendiğinde; davanın TMK.nun 713/2 maddesinde yazılı ölüm sebebine dayanılarak açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davası olduğu, mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde toplanan delillerin değerlendirilmesi, nizalı-davalıya satış tarihine kadar hukuki kıymetini yitirdiği iddia edilen paylar tapuda satın alındığına göre davalının TMK.nun 1023. ve 1024. maddelerine göre durumunun tartışılmasının, ondan sonra oluşacak sonuç ve dosya kapsamına göre davanın esası bakımından bir karar verilmesinin gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.