Taraflar arasında imzalanan sözleşmede yapılan yetki anlaşması uyarınca yetkili kılınan icra mahkemesi ve dairesinin uygulanması, sözleşmeden sonra yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nun somut uyuşmazlıkta uygulanamayacağı-
"Taşra teşkilatı ile eczane arasında imzalanan sözleşmelerin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklarda sözleşmeyi yapan taşra teşkilatının bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.” şeklindeki düzenlemenin geçerli bir yetki sözleşmesi olmadığı- HMK. mad. 10 uyarınca, haksız cezai işlemin tespitine ilişkin davanın sözleşmenin ifa yerinde açılabileceği-
İİK'nın ilgili hükümleri uyarınca yapılması gereken itiraz incelemesinde, "ihtiyati haciz istemi asıl alacağın tahsili konulu davanın açıldığı mahkemeden talep edildiği ve bu mahkemece ihtiyati haciz kararı verildiğine göre, itiraz incelemesi için de aynı mahkemenin yetkili olduğu bu durumda mahkemece itiraz incelemesi yapılması konusunda yetkili olunduğu" gerekçesiyle "bu yöndeki itirazın reddine" karar verilip, itirazın genel hükümlere göre değerlendirilmesi gerektiği- TTK'nın 1357/1 maddesine göre, asıl alacak ile ilgili dava Türk mahkemelerinde açılmış olduğundan ihtiyati hacze itiraz incelemesi için Türk mahkemelerinin yetkili olduğu-
Davacısı Türk, davalısı yabancı olan olumsuz tesbit davalarına bakacak mahkemenin yetkisinin Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanuna göre belirleneceği–
İş mahkemesi ilamına dayalı olarak alacaklının müteselsil borçluların hepsine veya dilediği birine karşı takip açabileceği- Şikayetçi borçlu ile diğer takip borçluları arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunmadığı- Şikayetçi borçlu şirketin iflasına karar verildiği, iflas kararının kesinleştiği, takibin ise iflas kararının kesinleşmesinden sonra başlatıldığı anlaşıldığından, şikayetçi müflis şirket yönünden takibin iptali gerektiği- "Takipte müflisin mecburi takip arkadaşı olarak birden fazla borçlu ile takip edilmesi halinde, müflis hakkındaki takibi ayırmak ve durdurmak mümkün olmadığından, müflis dahil bütün mecburi takip arkadaşları aleyhine başlamış olan takibe devam edilmesi gerektiğinin" kabul edilemeyeceği-
Tazminat davası-
Davacı satışa konu malların davalının Posof’ daki şantiyesine teslim edildiğini iddia etmiş, davalı vekili de cevap dilekçesindeki açıklamaları ile “davacının belirtilen yere mal getirdiğini, ancak ilk zamanlar iyi mal getirdiği halde daha sonra ayıplı mal getirdiğinden” söz ederek, malların Posof’ daki şantiyede teslim edildiği yolundaki iddiayı kabul etmiştir. Bu durumda sözleşmenin ifa yerinin Posof olduğunun ve İİK.’ nun 50. maddesi yollaması ile HMK.’ nun 10. maddesi uyarınca Posof İcra Daireleri ve Mahkemelerinin de yetkili olduğu gözetilerek, işin esasına girilmesi gerekirken, somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulmasının, hükmün bozulmasına neden olacağı-
Taraflar arasındaki sözleşmenin özel şartlar bölümünde "sözleşme şartlarına uymayan taraf diğer tarafa sözleşme değeri kadar cezai şart ödeyecektir." hükmünün kabul edildiği, hükmedilen bu cezanın BK'nın 158/1. maddesinde düzenlenen ifa yerine geçen seçimlik ceza niteliğinde olduğu, aksi sözleşmede belirtilmedikçe arsa sahibinin, ya borcun ifasını, ya da cezanın ödetilmesini isteyebileceği, cezai şart borçlunun sözleşmedeki edimini, sözleşmeye uygun şekilde yerine getirmesini sağlamak ve buna zorlamak amacıyla kabul edilmiş bir hukuksal baskı aracı olup, seçimlik veya ifaya eklenen türde cezai şartın kararlaştırılabileceği, tarafların, cezai şartı sözleşmeyle birlikte veya sonradan kararlaştırılabileceği-
Garanti yükümlülüğüne uyulmaması- Araçların sayıca eksik teslim edilmesi- Davalının teslim etmeyi taahhüt ettiği bakiye 49 araçla ilgili daha önceden teslim edilen araçların garanti belgesinin bulunmamasına rağmen davacının teslimde ısrar etmesi ve ifanın yerine getirilmemesinin aleyhine sonuç doğurmayacağı-
İtirazın iptali davası-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.