Ön inceleme duruşmasında mahkeme tarafından, davalı vekilinin yokluğunda, tanıkların dinletilmesi için verilen ara karara ilişkin duruşma zaptının davalı vekiline tebliğine ilişkin tebligat evrakına, fiziki dosya kapsamında veya uyapta rastlanmadığı, ancak mahkemece  “davalıya ön inceleme duruşması tebliğ edilmesine rağmen gelmediği, .. tarihli ön inceleme duruşmasında davalıya kesin süre verildiği, uyaptan ara kararlarının takip edileceği” gerekçesi ile davalı vekilinin tanık dinletme talebinin reddedilmesi ile  kesin süre bakımından usule uygun davranılmadığı ve davalının hukuki dinlenilme hakkının kısıtlandığı kabul edilerek kararın bozulması gerekeceği-
2. HD. 03.04.2017 T. E: 2015/23844, K: 3735-
HMK hükümlerinde öngörülen yargılama kesitlerine (davanın açılması ve karşılıklı dilekçelerin verilmesi, ön inceleme, tahkikat, tahkikatın sona ermesi, sözlü yargılama ve hüküm) uyulmadan yazılı şekilde davanın esası hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu- Bilirkişi raporuna yapılan itirazlar karşılanmadan, itiraza uğrayan raporun hükme esas alınmasının hatalı olduğu- Davalı-borçlunun, davacılar hakkında suç duyurusunda bulunduğu anlaşıldığından, menfi tespit davasında, bu soruşturma dosyasının da incelenmesi gerektiği-
Somut olayda, mahkemece; ortak çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerinin belirlenmesi, velâyet sahibi anne ile bu hakkın sahibi olmayan babanın durumlarında bir değişiklik olup olmadığının tespit edilmesi, her iki tarafın da ekonomik sosyal durumlarının titizlikle değerlendirilmesi ve tarafların dinletmek istedikleri tanıkları dinlendikten sonra varılan kanaat neticesinde ortak çocuk yararına nafaka miktarının yeniden belirlenmesi gerekirken, tarafların ileri sürdüğü ve karara etkili olabilecek tanıklar dinlenmeksizin davanın kesin olarak çözümlenerek sonuçlandırılamayacağı- Bu nedenle duruşma yapılarak inceleme yapılmasının zorunlu nitelik taşıdığı- Ayrıca duruşma yapılmasının hukukî dinlenilme hakkının da bir gereği olduğu- Yerel mahkemece, HMK’nın 320/1. maddesi gerekçe gösterilerek duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilmesinin hukuka uygun kabul edilemeyeceği-
Borçluya çıkarılan 49 ödeme emri tebliğ işleminin, 7201 sayılı Yasa hükümlerine aykırı bulunması halinde borçlunun muttali olduğunu beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi addolunacağı-
Trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin davada, 6100 sayılı HMK ile öngörülen yargılama aşamalarına uyulmadan, usulüne uygun sözlü yargılama yapılmadan davalının savunma hakkının kısıtlanmasına sebebiyet verecek şekilde, eksik inceleme ile ve adil yargılanma hakkını etkileyecek şekilde yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
«Soybağı»na ilişkin davaların aile mahkemelerinin, "nüfus kaydının düzeltilmesi"ne ilişkin davaların ise, asliye hukuk mahkemelerinin görevine girdiği- Her iki davanın birlikte açılması halinde ise; görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu–
Anonim şirket olan borçluya çıkarılan tebligatın «ayni adreste birlikte oturan ....... imzasına» şeklinde yapılamayacağı–
Tebligatların dosyaya vekaletname sunan vekile yapılması gerektiğinden, bu husus gözardı edilerek bilirkişi raporu, ıslah dilekçesi ve sair belgelerin vekil yerine asile tebliğ edilmesinin hatalı olduğu, yargılama aşamasında yapılan usulsüz tebligatlar nedeniyle davalının savunma hakkı kısıtlandığı-
Öncelikle direnme kararının vekilini azletmiş bulunan birleşen davanın davalısı … Mümessillik Tekstil Sanayi ve Pazarlama Ticaret Anonim Şirketi’ne yöntemine uygun olarak tebliği ile temyiz süresinin geçmesinin beklenmesi; kararın temyiz edilmemesi halinde bu şekliyle, temyizi halinde ise devamı işlemler de tamamlanarak ondan sonra dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Hukuk Genel Kurulu’na gönderilmesinin gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.