Davalı tarafından, davacının ayrılması üzerine düzenlenen veda yemeğinde davacıya ait olduğu iddia edilen CD görüntüleri ibraz edilmiş olup; söz konusu kayıtlarda bulunan konuşma içeriklerinden davacının iş sözleşmesini kendi işinde çalışmak üzere sona erdirdiği anlaşıldığı, öncelikle CD içeriğinin çözümünün yapılması, davacı asilin içerik hakkında söyleyecekleri de sorularak tüm savunmalar bir bütün halinde yeniden değerlendirilmesi ve davacının işten ayrılma şekline ilişkin iradesi şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmesi gerektiği- Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebileceğinden, mahkemenin taleple bağlılık kuralına aykırı olarak, davacının son üç yıl 11.00-22.00 saatleri arasında çalıştığını beyan etmesine rağmen; hükme esas bilirkişi raporuna davacının tüm çalışma dönemi boyunca haftanın altı günü 09.00-22.00 saatleri arasında çalıştığının kabul edilerek fazla çalışma ücreti alacağının hesaplandığı- Davacının davayı somutlaştırma yükü, hakimin de davayı aydınlatma yükümlülüğü bulunduğu göz önüne alınarak, davacının 10 yıllık çalışma süresi boyunca yalnızca 20 gün yıllık izin kullandığı hayatın olağan akışına ters olduğundan, dosyada yer alan davacının imzasını içerir ancak tarih kısmı boş bırakılmış 2008, 2009 ve 2010 yılına ilişkin izin belgeleri de davacı asile sorularak davacının beyanı alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
22. HD. 05.02.2019 T. E: 2017/19738, K: 2379-
7. HD. 12.04.2016 T. E: 2015/6904, K: 7965-
9. HD. 04.06.2018 T. E: 2015/20417, K: 12542-
Tanığa soru sorulması talebinin, yurt içi tır şoförü olan davacının işinin mahiyeti gereği çalışma saatlerinin takeometre kayıtları ile ispatının gerektiği, tanıkla ispatın mümkün olmadığı gerekçesi ile reddi hukuki dinlenme hakkının ihlali olup, tanığa soru sorulması yönündeki talebin yerine getirilmesinin gerektiği-
22. HD. 12.03.2019 T. E: 2016/6257, K: 5763-
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan duruşmaya davacı vekilinin de katıldığı, yargılamanın başından itibaren de davacının vekil ile temsil edildiği, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesince istinaf aşamasındaki haklılık durumu da gözetilerek istinaf aşamasında duruşmaya katılan davacı taraf yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince istinaf duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı belirsiz alacak davasının konusunu oluşturamayacağından bu taleplere ilişkin davanın tıpkı yıllık izin ücreti ile ücret taleplerinde olduğu gibi hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Fazla çalışmanın ispatı noktasında sunulan iş yerine giriş çıkış saatlerini gösterir kayıtların da delil niteliğinde olduğu- Davacı işçinin iddia ettiği ücrete ve çalışma süresine göre kendisine ödenmesi gereken kıdem ve ihbar tazminatı alacakları ile ücret ve asgari geçim indirimi alacaklarını belirleyebilecek durumda olduğu anlaşıldığından, davacının alacaklarını hesaplayabilmesi noktasında objektif veya subjektif imkânsızlıktan bahsedilemeyeceği ve bu durumda, talep edilen alacaklar belirlenebilir nitelikte olduğundan, "belirsiz alacak davası" olarak açılan davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği- "Hukuki yararın tamamlanabilir bir dava şartı olduğu, hukuki nitelendirmenin mahkemeye ait olduğu, bu nedenle direnme kararının onanması" gerektiğine ilişkin görüşün HGK çoğunuğunca benimsenmediği-
Usul ekonomisi gereği iş sözleşmesinden kaynaklandığından dava dilekçesinde talep edilmeyen işçilik ile ilgili bir alacak kaleminin ıslah dilekçesiyle talep edilebileceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.