Şua izni fazla çalışma benzeri alacak olduğundan ve İş Kanunu 'nda açıkça düzenlenmediğinden, işçinin çalıştırılması halinde işçiye, çalışma karşılığı olmaksızın alması gereken ücretin yanında, ait olduğu dönem ücretiyle hesaplanan çalışılan süre ücreti kadar tazminatın ödenmesi gerektiği- Şua izni alacağında zamanaşımı başlangıcının fesih tarihinden itibaren değil, şua iznine hak kazanma tarihinden itibaren başlatılması gerektiği-
22. HD. 07.03.2019 T. E: 2017/20857, K: 5288-
Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık, bakiye kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, ilave tediye, iş sözleşmesinde düzenlenen on iki aylık ücret tutarındaki haksız fesih tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacakları istemine ilişkindir...
İşyeri personel yönetmeliğinin açık hükmüne rağmen kapsam dışı personel için mahkemece, toplu iş sözleşmesinde belirlenen süreler esas alınarak ihbar öneli ücreti hesaplanmasının hatalı olacağı-
Davacı aleyhine değişiklik içermekte olan iş yönetmeliğinin davacı işçiyi bağlayıp bağlamadığı- İşyeri uygulamalarının yürürlükte bulunduğu dönemle sınırlı olmak üzere kapsam içi işçilerin işkolunda geçerli toplu iş sözleşmesinde düzenlenen ücret zammı oranlarının kapsam dışı personele uygulanması gerektiği- İş sözleşmesi ile değişikliğe rıza gösterilmiş olan davacının yürürlükten kalkmış olan çalışma esaslarından kaynaklı fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacağı talep hakkı bulunmadığı- "Davacının en son iş sözleşmesini imzaladığı tarihte henüz aleyhe olan yeni esasların yürürlükte bulunmadığı, imzalanan iş sözleşmesinde atıf yapılan eski esaslar olduğu, yeni düzenlemenin davacıya hangi tarihte tebliğ edildiğinin de belli olmadığı, iş sözleşmesinin imzalandığı tarihte henüz yürürlükte olmayan değişikliğe davacının yazılı onay verdiğini söylemenin mümkün olmadığı, bu durumda davacının aleyhine olan yeni yönetmeliğe dayalı çalışma koşullarını kabul ettiğinden söz edilemeyeceği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Belirsiz bir alacak için alacaklının açıkça kısmi dava açtığını belirterek talepte bulunması veya belirsiz alacaktan söz edilmeksizin kısmi taleplerde bulunulması halinde davanın kısmi dava olarak açıldığının kabul edileceği-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacının 01.04.2005-31.08.2011 tarihleri arasında davalı şirketlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespiti istemi ilişkin eldeki davada mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olup olmadığı-
Yapılan iş davalı M. Kargo Yurtiçi ve Yurtdışı Taşımacılık A.Ş. nin asıl işidir ve davalılar arasındaki 01/01/2008 tarihli sözleşmeden de davalı M. kargo şirketinin asıl işveren olduğu anlaşıldığından davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu ve davacının iş akdinin haklı bir neden olmaksızın feshedildiği; asıl işverenin, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumlu olacağı kuralı dikkate alınarak; ihbar tazminatı, ücret alacağı, fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarından da davalıların müşterek ve müteselsil sorumlu tutulması gerektiği-
Sözleşmenin haksız feshedildiği iddiasına dayalı maddi tazminat istemi-
F. imam olarak çalıştığının tespitini isteyen davacının fiili çalışmanın varlığı yeteri kadar araştırılmadan sonuca gidilemeyeceğinden eylemli çalışmanın varlığı ve süresi tereddütsüz belirlenerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.