Tapu kaydının iptali istemli davada özel daire bozma kararında "davacının her ne kadar taşınmazın zilyetliği altında bulunduğu konusunda tapu kaydına şerh verilmesini talep etmiş ise de, kadastro tutanağında ve tapu kaydının beyanlar hanesinde zilyet olduğunun yazılı bulunduğu, bu talebi yönünden dava açmakta hukuki bir yararının bulunmadığı, dava konusu taşınmazın, beyanlar hanesindeki mera tahsisine ilişkin şerhin kaldırılması talebiyle ilgili olarak, dava açma hak ve yetkisi taşınmazın maliki Hazine’ye ait olduğu gerekçesiyle davacının aktif dava ehliyeti olmadığı" görüşündeyse de HGK.'nin "orman sınırları dışına çıkartılan dava konusu taşınmazın davacının kullanımında olduğu hususunun beyanlar hanesine şerh edildiği, eldeki davada mülkiyet iddiasında bulunulmadığı, mera şerhinin davacının kullanımını engelleyeceği cihetle 6292 sayılı Kanun uyarınca kullanıcı olarak hak sahibi sayılan davacının mera şerhinin iptaline yönelik açılan davada aktif husumet ehliyetinin bulunduğu gerekçesiyle direnme kararının yerinde olduğu" görüşünde olduğu-
Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesi hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumda olduklarından, bu ilkenin dışına çıkılmak istendiği takdirde, bu hususun genel kurulun tartışmasına açıkça sunulması veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça benimsemiş olması gerektiği- Şayet, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın, (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) üyelik aidat yükümlülüğünün devam edeceği- Mahkemece bilirkişi incelemesine esas olmak üzere kooperatifin defter, kayıt, belgeleri, genel kurul ve yönetim kurulu kararları üzerinde kooperatif konusunda bir uzmanın da dahil olduğu bilirkişi heyeti marifetiyle inceleme yapılarak, asıl ve birleşen dava davacılarının açık ya da zımni bir şekilde kooperatife üye olarak kabul edilip edilmedikleri, üyeliklerinin niteliği, kooperatife aidat borçlarının bulunup bulunmadığı, tapu maliki olan davalılara tahsis edilmiş olan dükkanların tahsis dayanağının ne olduğu, birleşen diğer dava davacısının ya da davalıların hangisinin üstün hak sahibi olduğu tespit edilerek, davacıların üye olduklarının anlaşılması halinde, dava tarihi itibariyle davalı kooperatife karşı tüm edimlerini yerine getirmeleri şartıyla tapu iptal ve tescil talebinde bulunabilecekleri hususu göz önünde tutularak bir karar verilmesi gerektiği-
Taraf ehliyetine sahip olmayan kişiler hakkında icra takibi yapılamayacağı - Ayrıca ehliyetin varlığının kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tabi olduğu ve mahkemece resen gözetilmesi gerekmeyeceği-
İstihkak davalarında da borçlu tarafından ticari emtianın büyük bir bölümünün üçüncü kişiye devredilmiş olması halinde İİK.’nun -tasarrufun iptaline ilişkin- 280/3 maddesinin uygulama alanı bulacağı; mahkemece, üçüncü kişinin borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bildiği sonucuna varılırsa, istihkak davasının alacaklı lehine sonuçlandırılacağı-
İcra takibi davalı ve dava dışı kişiye karşı başlatıldığından, davanın da adı geçen davalıya karşı açıldığından, mahkemece işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Hakimin tazminatın suretini ve derecesini tayin etmekle görevli olduğu bunu yaparken hal ve mevkiin icabını göz önünde tutmasının gerekeceği-
Trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.