Davanın açıldığı tarih itibariyle dava ehliyeti bulunan davalı kooperatifin davanın devamı sırasında ve hükümden önce terkin edildiği anlaşılmakla, dava ehliyetinin ortadan kalkmış durumda olduğu, bu durum taraf teşkiline ve dava şartlarına ilişkin bulunduğundan, davanın her aşamasında re'sen nazara alınması gereken bir durum olduğundan Dairemizce de re'sen nazara alınarak taraf teşkili yönünden kararın bozulması gerektiği, bu durumda, mahkemece davacılara uygun süre verilerek davalı kooperatifin ihyası için dava açmaları sağlanması, kooperatifin ihya edilerek yeniden sicile kaydından sonra usulünce taraf teşkili sağlanarak davaya devamla esas hakkında karar verilmesi gererkeceği-
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 125. maddesindeki düzenleme, kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi zorunlu bir usul kuralı olup, mahkemece davacı tarafa seçimlik hakkı hatırlatılarak davayı ne şekilde sürdüreceğinin sorulması ve sonucuna göre işlem yapılması gerekeceği-
İntikale esas alınan veraset ilamları ile davacıların mirasçılığını gösteren sulh hukuk mahkemesince verilen veraset ilamının hasımsız alındığı, mirasçılık belgelerinin aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu dikkate alınarak, bu konudaki uyuşmazlık giderilmek üzere davacılara hasımlı veraset ilamı alınması için olanak tanınarak, bu belge sonucuna göre davacıların taraf ehliyetinin bulunduğu tespit edildikten sonra işin esası hakkında karar verilmesinin gerektiği-
Vasi, borçlunun fiil ehliyeti olmadığını, vesayet altına alındığını bildirerek takibin iptalini talep etmiş olup, borçlunun takip tarihi itibariyle kısıtlanmasını gerektirecek bir hastalığı var ise, borçlunun takip ehliyeti bulunmadığından, takip talebinde borçlu ile birlikte vasinin de gösterilmesinin ve ödeme emrinin, borçluya vesayeten vasiye tebliğinin zorunlu olduğu-
Ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin davada, davalının kısıtlı olduğu ve vasi olarak kendisine davacının atandığı dosya içerisindeki mahkeme ilamından anlaşıldığı, davada taraf olan gösterilen davacı ile davalı arasında menfaat çatışması olduğundan, kısıtlıyı bu davada temsil etmek üzere bir kayyımın atanması ve husumetin kayyıma yöneltilmesi gerekeceği-
Tarafların dava ve taraf ehliyetine sahip bulunması dava şartları arasında olup mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği- Davalı hakkındaki sağlık kurulu raporu göz önüne alındığında, davalının vesayet altına alınmasını gerektiren bir durum olup olmadığı uzman heyet raporu ile belirlenerek davalının taraf ehliyetinin bulunup bulunmadığı araştırılıp, sonucuna göre usulüne uygun biçimde taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılama yapılması gerekeceği-
Ölen kişinin taraf ehliyetini yitireceği, aleyhine dava açılamayacağı, dava tarihinde şahsiyeti sona ermiş olan kimsenin mirasçılarına ardıllık (halefiyet) kuralı uygulanamayacağından tebligat yapılmak veya dava ıslah edilmek suretiyle davaya devam edilemeyeceği-
Boşanma davasında lehine hükmedilen ve tahsil edemediğini iddia ettiği nafaka, maddi ve manevi tazminat vs. hakları yönünden eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu ve bu nedenle davacının dava ve taraf ehliyetine sahip olduğu- Yerel mahkemenin, davacının muvazaa hukuksal nedenine dayalı senet iptali talebini gözardı ederek yazılı şekilde karar vermesinin isabetli olmadığı-
Derneğin bir özel hukuk tüzel kişisi olduğu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 33. maddesinin yollaması ile Türk Medeni Kanunu'nun 50. maddesi hükmüne göre tüzel kişinin iradesi organları aracılığı ile açıklanacağı ve organların hukuki işlemleri ve diğer tüm eylemleri ile tüzel kişiyi borç altına sokacakları-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.