Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire'nin bozma ilamı doğrultusunda, mahallinde keşif ve inceleme yapılarak yükleniciye isabet eden bağımsız bölümlerin arsa malikine isabet eden bağımsız bölümlerle aynı oranda büyük yapılıp yapılmadığı belirlenip, yükleniciye isabet eden bağımsız bölümlerin de aynı oranda büyük yapıldığının tespiti halinde aynı yerden paylaşım oranına göre yüklenici de yararlanacağından arsa sahiplerinin sebepsiz zenginleşmesinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesi, sadece arsa sahiplerine isabet eden bağımsız bölümlerin büyük yapıldığının belirlenmesi durumunda ise Özel Daire bozma ilamı doğrultusunda araştırma yapılması gerekirken, sadece Hukuk Genel Kurulu bozma ilamı doğrultusunda araştırma yapılarak özel dairece belirtilen hususlarda inceleme yapılmadan hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davası-
Peşin bedelli ortaklık halinde peşin bedelli ortaktan inşaatın finansmanına yönelik aidat istenemez ise de kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan yönetim ve alt yapı giderlerinin ödenmesi gerekeceği-
Uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilen adi yazılı protokolün geçersizliğinin tespiti, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir...
Davalı müteahhit ile dava dışı arsa sahipleri arasında düzenlenen tarihsiz "kat karşılığı iş sözleşmesi" başlıklı sözleşmenin içeriği ve niteliği itibariyle “arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi” olduğunun anlaşıldığı, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, tapuda pay devri edimini de içerdiğinden TMK'nın 634, BK'nın 213, Noterlik Kanunu'nun 60 ve Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri gereğince resmi biçimde yapılması gerekli olup, bu şekle uygun olmayan sözleşmenin şeklen geçersiz olduğu, dosya kapsamına göre, davalı müteahhit ile dava dışı arsa sahipleri arasındaki sözleşmenin adi yazılı olarak düzenlendiğinin anlaşıldığı, bu durumda, davalı müteahhit ile dava dışı arsa sahipleri arasındaki sözleşme geçersiz olup, buna bağlı olarak düzenlenen taraflar arasındaki harici satış sözleşmesinin de geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmelerde herkesin aldığını iade etmekle yükümlü olduğu-
Davanın açıldığı anda tarafların haklılık durumuna göre vekalet ücreti dahil yargılama giderleri konusunda bir karar verilmesi gerekirken, dava reddedildiğinden bahisle yargılama giderlerinden davacının sorumlu tutulmasının hatalı olduğu-
Mahkemece davacı tarafından yapılan 100.000,00 TL ödemenin davacı tarafça keşide edilen ihtarnamenin tebliğinden sonra ihtarda belirtilen on günlük sürenin sona erdiği tarih olan 20.08.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, hükme karşı davalı tarafın temyiz müracaatında bulunduğundan faize ilişkin kazanılmış hak da gözetilerek, tahsiline karar verilmesi gerektiği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tazminat istemi-
21.07.2006 tarihli taahhütnamede "kefil" ibaresine yer verilmiş ise de 818 sayılı BK'nın 484. maddesi uyarınca kefaletin geçerliliği, kefilin sorumlu olacağı miktarın sözleşmede yer almasına bağlı olduğundan, anılan taahhütnamede sorumluluğun sınırlandırılmamış olması ve davalıların konumu dikkate alındığında, davalıların yüklenici şirketin fiilini taahhüt eden durumunda olduğu, takip ve dava tarihinde yürürlülükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 110. maddesine göre sorumlulukları bulunduğunun kabul edilmesi gerekeceği-
Taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu olduğu, takipte borçlu sıfatı bulunmayan üçüncü kişinin, mülkiyeti kendisine ait taşınmaza konulan haczin kaldırılmasını icra mahkemesinden şikayet yolu ile isteme hakkının olduğu, İlk Derece Mahkemesince bu ilke doğrultusunda şikayetin kabulüne karar verilerek hacizlerin kaldırılmasının yerinde olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.